İnternet kullanıcılarının sayısı her geçen gün artıyor. Siber korsanların hedef kitlesi de giderek büyüyor. Eğer buzdolabınızı ya da arabanızı cep telefonunuzla kontrol edebiliyorsanız, bunu başka birisi neden yapamasın? Bu İsrail’in Tel Aviv kentinde düzenlenen CyberTech konferansındaki en hararetli tartışma konusuydu.
YL Ventures adlı şirketin yönetici ortağı Yoav Leitersdorf günümüzde artık her şeyin internete bağlı olduğunu vurgulayarak, siber güvenliğin önemine dikkat çekti: “Amerika Birleşik Devletleri’nde 2015’te otomobillerin yaklaşık yüzde 20’sinin içerisinde sim kart ya da farklı bir bağlantıyla sevkiyatının yapıldığını tahmin ediyorum. İnternete bağlı olan çok fazla cihazınız varsa, onların güvenliğini sağlamak zorundasınız.”
Örneğin geçen yıl Amerika’da bilgisayar korsanları bir Cherokee marka bir cipe siber saldırı düzenlemiş, aracın direksiyonunun, şanzımanının ve frenlerinin kontrolünü ele geçirmişti.
Yoav Leitersdorf siber güvenliğin bir yıl kadar önce öncelikli bir konu değilken, Jeep ve Tesla saldırılarının ardından şu anda en önemli üç konudan birisi olduğunu söyledi.
2020 yılında dünya genelinde 150 milyondan fazla internete bağlı otomobilin olacağı tahmin ediliyor. Otomotiv piyasası giderek büyürken, araçların uzaktan siber saldırıların hedefi olma riski de artıyor. Bu yüzden otomobil üreticileri için araçlarda siber güvenliği sağlamak büyük önem taşıyor.
TowerSec’in iş geliştirme departmanının başkan yardımcısı Asaf Atzmon otomobillere siber saldırı düzenlenme riskinin arttığı belirtti: “İnternet üzerinden çok sayıda aracı hedef alan büyük ölçekli bir saldırı düzenlenebilirler. Araçların kritik sistemlerinin arayüzlerine saldırarak, aslında güvenlik sistemlerini ele geçirir ve otomobilin direksiyonunu, frenleri etkileyebilir, yani insan hayatını tehlikeye atabilen şeyleri etkileyebilirler.”
Sadece arabamızda değil, evimizde de internete bağlı eşyalarımızı kullanırken güvende değiliz. Siber korsanlar kişisel bilgilerimizi ele geçirmek için bu eşyaları da hedef alıyor. Tel Aviv’de düzenlenen konferansta bu tehdide karşı yeni savunma yöntemleri tanıtıldı.
Dojo Labs adlı şirketin yönetim kurulu başkanı Yossi Atias tanıttıkları sistemin, cihazların davranışlarını otomatik olarak analiz edebildiğini ifade etti: “Sistem bu davranışlarda bir anormallik fark ettiğinde, kullanıcıyı uyarıyor ve ayrıca söz konusu faaliyeti de engelliyor.”
Bilgisayar dışındaki cihazların daha az siber saldırıya hedef olması aslında onların güvenli olduğu anlamına gelmiyor. Kullanıcıların kişisel bilgilerinin çalınması sanal alemde en çok karşılaşılan suç.
Yossi Atias insanların çoğunun bir gün kendilerini günlük yaşamlarındaki herhangi bir cihazın internete bağlı olduğu bir ortamda bulacağını söyledi: “Bir tarafta bu durum hayatlarını kolaylaştıracak. Diğer tarafta ise bu eşyaların güvenliği düzgün bir şekilde korunmazsa, bu eşyaların kullanımından kişisel bilgilerin çalınmasına kadar ciddi siber suçlara zemin hazırlar.”
Siber suçların küresel ekonomiye bir yılda 345 ile 530 milyar euroya mal olduğu tahmin ediliyor. Her geçen gün daha çok şirket siber saldırılarla mücadeleye yatırım yapıyor.
|