Kalıtsal hastalıklardaki genetik tanı, hamileliğin doğal yolla sağlandığı çiftler için de mümkün olabilecek.
Kalıtsal hastalıkların önlenmesi amacıyla "seçilmiş embriyo"nun transfer edildiği tüp bebek tedavisinde olduğu gibi, doğal yolla hamilelik sağlanan çiftlerin de sağlıklı bir bebeğe sahip olabilmeleri için çalışma yürütülüyor.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Faruk Buyru, doğal yöntemle elde edilen gebeliklerde de genetik tanı uygulanmasına yönelik çalışmayla ilgili açıklamalarda bulundu. Kanıtlanmamış tedaviler çiftlere sunuluyor
Tüp bebek uygulamasının, kısırlık tedavisinde en başarılı yöntem olduğunu, bu tedavinin zaman içerisinde çok kolaylaştığını vurgulayan Buyru, diğer taraftan da çocuğu olmayan çiftler için umut haline gelen tüp bebek tedavisinin, suistimale açık bulunduğunu, etkinliği henüz kanıtlanmamış bazı yöntemlerin çiftlere umut ışığı gibi sunulabildiğini savundu.
Prof. Dr. Buyru, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bunlar hamilelik aşısı, embriyonun yapıştırılması, endometriumun rahim içinin incelenmesi gibi yöntemler. Diğer tedavi yöntemlerinde de belki buna benzer kötüye kullanımlar var ama tüp bebek gibi ailelerin çok büyük umut bağladıkları tedavi yönteminde azıcık gebelik şansının artırılması bile aileler için önemli olabiliyor. İyice araştırılmadan bu tür tedavilere güvenilmemesi gerekiyor. Bu saydığımız yöntemlerin gebelik şansını artırdığı, hatta küçük bir oranda artırdığı bile kanıtlanmadan 'yüzde 40- 50 gebelik şansı arttı', 'çocuğu olmayan çift kalmayacak' gibi sunulması son derece yanlış." "Laboratuvar ortamında döllenme tarihe karışabilir"
Yurt dışında yürütülen çalışmalarla "Laboratuvar ortamında döllenen tüp bebeklerin tarihe karışabileceği" iddialarının ortaya atıldığını, bunların, döllenmenin laboratuvar yerine rahimde elde edilmesini öngördüğünü anlatan Prof. Dr. Buyru, benzer başka çalışmalar da yürütüldüğünü bildirdi.
Prof. Dr. Buyru, İstanbul Tıp Fakültesi'nde aynı amaca yönelik bir çalışma başlatmayı planladıklarını belirterek şu bilgileri aktardı:"Tüp bebek yapılmaksızın yumurtalıkları uyararak doğal yolla gebe kalan hastalarda rahim içerisinden embriyo elde edip bu embriyoya genetik işlem yapılması konusunda bir araştırma yapıyoruz. Tüp bebek tedavisinde yumurta ve sperm laboratuvar şartlarında, yani kadının vücudunun dışında döllenip gelişen embriyolar rahim içine yerleştiriliyor. Bu bahsedilen yöntem ise kadının rahmi içinde oluşan embriyonun dışarıya alınıp inceleme işlemi." "Düzgün gelişim gösteren yumurtalar transfer edilecek"
Bu yöntemin küçük bir hasta grubunda uygulanabileceğine işaret eden Prof. Dr. Buyru, hastalara şimdiden umut vermenin yanlış olduğuna dikkati çekti.
Prof. Dr. Buyru, şunları kaydetti: "Tüp bebek yapılan hastaların son derece kısıtlı bir grubu için geçerli olabilecek bu yöntemin etkinliği de kanıtlanmış değil. Bu yöntemler henüz deneysel aşamada. Bunlar gelişecek, ileriye gidecek, genetik inceleme için doğal yolla oluşan embriyolar kullanılabilecek. Bu amaçla tüp bebek yöntemine gerek kalmayacak ama bu yöntemin bir umut ışığı olduğunu söylemek için henüz çok erken. İstanbul Tıp Fakültesinde yapılan araştırma etik kuruldan geçti. Etik kuruldan geçmiş olmasına rağmen henüz yeni başlayacak bir çalışma. Bunun sonuçlarını görmeden bir umut ışığı olduğunu söylemek kesinlikle yanlış olur." "Kalıtsal hastalıklar için yapılabilir"
Kalıtsal hastalıkların önlenmesi amacıyla çalışmanın değer taşıdığını vurgulayan Bastu, "Özellikle kalıtsal hastalıkları olan yani 'aileden kalıtım yoluyla geçen' genetik hastalıklar taşıyan hasta grubu için ilginç bir tedavi yöntemi olacağı kanısındayız. Sperm ve yumurtalar kadın rahminde yani doğal ortamlarında döllenecek, tüp bebek tedavisinde olduğu gibi laboratuvar ortamında değil. Döllenen yumurtalar lavaj yöntemiyle rahimden toplanıp gelişimleri laboratuvar ortamında takip edilip en iyi ve düzgün şekilde gelişimini tamamlayan yumurtalar kadın hastaya transfer edilecek" ifadesini kullandı.
|