Uyusun da Büyüsün ninni diye büyütüldük hepimiz. Bu sözün büyük ölçüde doğruluğu bulunmaktadır. Çünkü Büyüme Hormonu özellikle uykuda salınmaktadır. Uyku bebek açısından dinlenmenin, enerji toplamanın yanında bebeğe bakanların da kendilerine dinlenme, diğer işleriyle ilgilenebilme fırsatı bulmaları açısından önemlidir. Uyumayan bebeğe bakanların da morali bozulmaktadır. Hem bebeğin uyumadığına üzülmekte hem de kendisi dinlenememektedir. Özellikle çalışan anne – baba ertesi günü işine yorgun ve uykusuz olarak gitmek durumunda kalmaktadır.
Uykunun bebeğin doğumundan çocukluk dönemine kadar farklı şekilde değerlendirilmesi gerekir. Bu nedenle uyku konusunu detaylıca inceleyeceğiz.
Yenidoğan bebekler uyku konusundaki alışkanlıklarını çevre koşullarına göre ayarlayacaklardır. 3 yaşına kadar kendi genetik özelliklerinin yanında çevresel faktörlerin de bu alışkanlıkta ciddi fonksiyonları olacaktır. Sürekli çok sessiz, ışığı az ortamda uyumaya alıştırılan bebek böyle ortamda uyumaya alışacaktır. İlk başlarda çevresel uyaranlara tepki veren bebek bu uyaranların devamı halinde alışacak ve etkilenmeyeceklerdir. Halbuki bu dönemde ses, ışık gibi çevresel etkenlere alışmaları ve tepki vermemeleri mümkündür. Bu bebeklerin bir çok başka konuda olduğu gibi kendilerini korumaya yönelik bir tür savunmalarıdır. Bebeklerin çok azında bu savunma mekanizması daha geç olarak gelişebilir.
0 – 1 Ay:
Bu dönemde bebekler beslenir ve uyurlar. Uyku süreleri oldukça uzundur. Günün büyük bir bölümünü yaklaşık 16 – 18 saatini uykuda geçirirler. Uyumayıp sakin olarak yataklarında yatabilirler. Eğer ağlıyorlarsa bu çok büyük bir olasılıkla yeterince doymadıklarındandır. Gaz sancıları doğal olarak üçüncü haftadan sonra başlayacaktır. Sık sık beslenmeleri önerildiği için sık sık emzirilmeleri gerekir. Gece ve gündüzün farkında değildir. İkinci haftadan sonra bunu öğretmeye çalışabilirsiniz. Gündüzler onunla aktif olarak ilgilenirken akşamları daha sakin olarak ilgisini çekebilecek etkenlerden uzak tutmak yararlı olacaktır.
Bebek bu dönemde uyku ve uyanıklık durumları kontrol etme yeteneğini kazanacaktır. Ailenin de görevi onu iyi gözlemlemektir. Dış uyaranlara karşı tepkisini ve alışma sürecini izleyebilirler. İyi bir gözlem, bebeğin bu geçiş dönemlerindeki yaklaşımı hakkında bilgi verecektir. Sizin ona karşı yaklaşımlarınız ise onda yerine göre sakinleşmesine yerine göre daha da huzursuzlaşmasına neden olabilecektir. Geçiş dönemleri genellikle 3 – 4 saatlik dilimlerle olmaktadır. Anne baba da bebeğin uykusu geldiğinde veya uyanacağı zaman nasıl davrandığı konusunda bilgi sahibi olacaktır.
Ağlamanın acıkmaya ya da uykusunun geldiğine işaret ettiğini öğrenmek annenin görevi olacaktır. Ağlama şekli ve çıkardığı sesler ne kadar tarif edilse de bunu ancak yaşayarak öğrenmek gerekir. Ağladığında beslemeye çalışmakla susmuyorsa uykusunun gelmiş olduğunu anlarız.
1 – 4 Aylar
İlk ay yenidoğan dönemi olarak kabul edilir. Bu dönem kendine has bir çok özelliği barındıran bir süreçtir. Bir ayını dolduran bebeği artık süt çocukluğu döneminde kabul ederek izlemek gerekecektir. Artık beslenmeler her ağladığında değil de daha çok belirli aralıklarla öğünler halinde olmaya başlamıştır. Bunun yanında beslenme ve sindirime bağlı olarak da gaz sancıları başlamıştır. Sindirim sorunları ve gaz sancıları yaklaşık 4 aya dek devam edecektir.
Beslenme aralıkları artık ortalama 3 saat düzeyinde olmalıdır. İlk aylarda geceleri de beslenmek için uyanması normaldir. Fakat bu sadece beslenme için olan bir uyanmadır ve beslendikten sonra tekrar uyumaya devam eder. Uyku düzeni sağlanan bebek bu dönemde sorun yaşamaz. Ancak her ağladığında beslenmeye devam edilirse doğal gaz sancılarına sık beslenme sorunları da eklenecektir. Bu da uyku düzenine bir darbe indirecektir. Uyku ve beslenme düzeni sağlanamadığında ise yanlış alışkanlıkların yerleşmeye başladığı bir dönem olacaktır. Ağladıkça beslenen, uyumadıkça sallanmaya ve kucakta gezdirilmeye başlanınca bebek de doğal olarak yanlış öğretiler edinecektir. Kendi kendine uyumayı öğretmek için uygun bir zamandır. Uykusunun geldiğinin mesajlarını vermeye başlamıştır. Mızmızlanarak, kulaklarını çekiştirmeye, gözlerini elleriyle ovalamaya başlayabilir. Uykusu geldiğinde yatağına bırakmanız, onunla yumuşak ses tonuyla konuşmanız, saçını, sırtını elinizle okşamanız, hafif bir müzik çalmanız, yatağının üzerinde dönence çalıştırmanız yararlı önerilerdir.
Bu dönemde uyku süresi günlük 17 - 18 saatten 14 – 16 saate inebilir. Fakat eskisi gibi 17 -1 8 saatte uyuması anormal değildir. Uykunun toplamda büyük bir bölümü geceye ait olmalıdır. Aksi takdirde aile için sıkıntı olacaktır. Öğünlü düzende beslenirken geceleri öğün aralıkları gündüze göre daha uzun olabilir. Bu konuda kararı bebeğe bırakarak geceleri o uyanmadığında zorla uyandırmaya gerek yoktur. Fakat geceleri 6 saatten sonra uyuyorsa da beslenebilir. İlk aylarda bunu önerirken daha sonraki aylarda bu duruma farklı yaklaşmak gerekecektir.
4 – 6 Aylar:
Pratikte gaz sancıları bu dönemde sona ermiş olmalıdır. Tamamen bitmese de sorun yaratmaması gerekir. Bu dönemdeki ağlamaları ve huzursuzluğu gaz sancısına yorumlamak pek doğru olmayacaktır. Dört aylık bir bebek kendi kendine uyumayı öğrenmiş olmalıdır. Eğer şimdiye kadar bunu sağlamadıysanız artık bunu yapmanın zamanı gelmiş demektir.
Günlük toplam uyku süresi 14 saat civarında olacaktır. Bu süreden biraz daha uzun olabilir ama daha az olması arzu edilmez.
Blok yani kesintisiz uykular bu aylarda arzu edilir. Geceleri beslenmeden 6 saat uyuyabilir. Akşam besledikten sonra uyutulan bebek uyanmadan sabaha kadar kesintisiz uyuyabilir. En fazla gece uykusunda, uykusunu pek açmadan bir kez besleyebilirsiniz. Artık derin ve hafif uyku dönemlerini kesintisiz atlatabilir. Hafif uyku dönemlerinde yatakta kımıldamalar, sesler çıkartma, dönme hareketleri gibi eylemlerde bulunsa da bu sırada uyumakta olduğunu unutmayın. Bu dönemde kolaylıkla uyanabileceğini göz önünde bulundurun. Ses çıkarttı diye hemen onunla ilgilenmeye başlarsanız onu gerçekten uyandırabilirsiniz. Ya da acıkmıştır diye beslemeye kalkışırsanız düzeni kendiniz bozmuş olursunuz. Yapılan yanlışlıklar bebek tarafından doğal kabul edilerek alışkanlığa dönüşecektir.
Geç saatlerde yatırmak genellikle sabahları da geç uyanmaya yol açar. Hâlbuki bebekler erken yatıp erken kalkmalıdır. Bu şekilde gece uykusu ile gündüz uykuları arasında ayırım yapılabilir.
6 – 9 Aylar:
Artık blok halde gece uykularına alışmış olacaktır. Kazandığı oturma, ayağa kalkma, dönerek belki de emekleyerek hareket etme gibi melekeler işleri zorlaştırabilir. Çünkü uyandığı veya uyumak istemediğinde daha yakından gözlenmelidir. Hareket yeteneği riskleri de beraberinde getirmektedir. Bu da uykuya dalmada güçlüğe, uyandığında uykusunun dağılmasına yol açabilir. Bu konuda daha önceki önerilerimiz yine geçerlidir.
6 aydan sonrasında gece uykusu dışında bir sabah kuşluk vakti yani kahvaltıdan sonra öğlene doğru kısa ve öğleden sonra biraz daha uzun iki zamanlı uyuma uygundur. Günlük toplam uyku süresi yaklaşık 12 – 14 sat kadardır. Alışkanlıklara ve kişilik özelliğine bağlı olarak süre biraz daha uzun olabilir ama daha az olması uygun olmayacaktır. Akşamüzeri veya akşamın erken vakitlerinde uyutmak çok sakıncalıdır. Çünkü bu kez gece uykusu çok gece kayarak düzeni bozacaktır.
Çocuklar düzeni sever. Uyku zamanları günlere göre farklılıklar göstermemelidir. Her gün ayni saatlerde uykuya yatırmak düzen ve bebeğin düzene uyumu açısından yararlı olacaktır. Uyku zamanı geldiğinde yatak kıyafetlerinin giyilmesi, hazırlık ve ninniler gibi yaklaşımlar uyku çağrışımları yaparak uyku konusunda yararlı olacaktır.
9 – 12 Aylar:
Artık uyku konusundaki düzen sağlanmış olmalıdır. Bebek kendi kendine uyumayı öğrenmiş olduğundan uyku zamanı geldiğinde kısa sürede uykuya dalacaktır. Fakat hareket etme yeteneği sizlerin sabrınızı test etmeye başlar. Siz yatağına yatırırsınız o ayağa kalkıp yatağından inip odadan bile dışarı çıkabilir. Bu davranışlar anne babayı test etmek içindir. Aile kararlı olursa bu denemelerin işe yaramadığını anlayacaktır. Bu konuda en önemli görev bakım sağlayanların yapılması gerekenler konusunda ne denli kararlı olduklarıdır. Bebekler eylem – sonuç ilişkisini kolaylıkla kurabilir. Yaptıkları hangi davranışın sonucunda neler elde ettiklerini kısa sürede kavrarlar.
Günlük toplam uyku süresi 12 – 13 saat kadar olabilir. Gündüzleri kuşluk uykusu kaldırılarak bir kez öğleden sonra 2 saat kadar uyumaları yeterlidir. Ya da kuşluk uykusu devam ederse öğle uykusu süre olarak daha az olabilir. Bazen gündüz uykuları 30 dakika kadar kısa olabilir. Gece uykuları da 10 – 11 saat kadar olmalıdır.
Süre olarak uykuya gereksinim alışkanlık, kişilik özellikleri dışında gereksinmelere de bağlı olduğu her zaman göz önünde bulundurulmalıdır.
Genel olarak uyku konusunda bu düzen 1 yaşına geldiğinde sağlanmış olup bundan sonra düzen devam ettirilmelidir. 1 yaşında sonra gece ve gündüz uykuları devam edecektir.
|