BESLENME konusunda eski kuşaklardan daha çok şey biliyor olabiliriz. Öğrenme bozukluklarını tespit etmekle kalmayıp, yeni eğitim teknikleri geliştirmiş olabiliriz. Ebeveynler olarak iyi anne baba olmaya çalışıyoruz ve çocuklarımıza başarılı bir yetişkin olmak için ihtiyaç duydukları her şeyi vermeye gayret ediyoruz. Fakat, tüm bunlara rağmen, yine de, önemli bir noktayı gözden kaçırıyoruz galiba: Çocukların manevî dünyasını.
Oysa maneviyat kendine güvenin, faziletlerin, ahlâkın ve aidiyet hissinin üzerinde yükseldiği esas temeldir. Hayata yön ve anlam veren odur. Biz çocuğumuz doğduğu anda onunla bir sözleşme imzalamış oluyoruz. Bu sözleşme gereği, çocuğumuzun manevî yeteneklerini anlaması ve bu yeteneklerini akıllıca kullanabilmesi için ona yardımcı olmak durumundayız.
Bütün çocuklar, kendi dünyaları hakkında içsel bir merakla hayata açar gözlerini. Doğuştan sezgiye açık bir yapıları vardır. Ebeveyn olarak bizler, çocuklarımızın bu kıymetli ruh hallerini sözlerimizle, hareketlerimizle ve dikkatimizle besleyebiliriz. Nerede merak duygusu varsa, orada maneviyat vardır. Öyleyse, anne baba çocuğunun merak duygusunu köreltmeyecek şekilde, hatta onu sürekli kışkırtacak tedbirler eşliğinde yetiştirmek zorundadır.
Hayatı bir dua, ruhî bir yolculuk olarak yaşarsak, sıradan diye baktığımız her şey mucizeye dönüşür. Gündelik hayatın karmaşasına son verdiğimizde ve çocuğumuzun da zevk almasını sağlayarak küçük anları yüceltebildiğimizde, onların merak ve sezgiye dayalı ruhlarını onaylamış ve beslemiş oluruz.
“Bu nasıl olacak? Benim hiç zamanım yok” diyen anne babalar, içiniz rahat etsin. O kadar zor değil tüm bu söylediklerimi yapmak. Dışarıda çalışan iki çocuk, üç çocuk sahibi hanımlar, size sesleniyorum. Benim önerilerim her türlü ailede, her türlü ev ortamında uygulanabilecek basit iş parçalarından oluşuyor. İşte size 5 öneri:
1- ÇOCUĞUNUZU DİNLEYİN:
Çocuklar kendilerine ruh üfleyen Ruh’la teması yeni olduğu için doğuştan bilgedirler. Eğer onların içine doğan şeyleri dinler ve değer verirsek, çocuklarımız ruhlarıyla temas kurma yeteneklerini pekiştirirler. Bir çocuk “Kendimi iyi hissetmiyorum anne” dediği zaman, onunla daha derin bir ilişki kurmanın ve kendisini iyi hissetmemesinin nedenini bulmanın zamanı gelmiş demektir. Çocuğumuzu dinlemek, sadece onun en derin hislerinin onaylanmasına yardımcı olmaz, aynı zamanda bizim de zevkli, kendi iç dünyamızı daha iyi görmemize yarayan ilham verici bir şeyler yaşamımızı sağlar. Ben çocuklardan çok şey öğrendim.
Onları dinlemeye vakit ayırın. Akşam çocuğunuz uykuya dalmadan önce, parkta birlikte yürürken, sabah kahvaltıda, sadece ikinize ayırdığınız özel bir vakitte olabilir bu. Tüm konuşmayı kendiniz yapmayın. Onun ne dediğine kulak verin. Emin olun ki, ağzından çıkan sözler sizi çok şaşırtacak.
2- SIRADAN OLANA ANLAM KATIN:
Bugünden başlayarak gündelik hayatınıza çocuğunuzla birlikte özel bir anlam katın. Sadece bulaşık yıkamak yerine, sabun kabarcığında yolculuk eden meleği görün. Akşam yemeğinde çocuğunuzla birlikte birkaç tane hurma yiyin. Ruha temas edebilmenin tesirli yollarından biri de müziktir. Çocuğunuzla ruha yükseklik hissi veren müzikler dinleyin.
Böylece kısa zamanda çocuğunuz, ruhunu neyin ferahlattığını kavrayacaktır. Apartman hayatı yaşıyorsanız, çocuğunuzun hayal dünyasını beton duvarlar arasında katılaştırmamak için pencerenize konan kuşu gösterin ona. Sık sık dikkatini ağaçlara, yapraklara, göğe, bulutlara ve rüzgara çekin. Onun hayal dünyasından taşırdıklarını, gerçeklik takıntısıyla parça parça etmekten kesinlikle uzak durun.
3- ESNEK BİR YAPI OLUŞTURUN.
Adı üstünde çocuklar kendi başlarına düzen oluşturamazlar. Dünya onlara tahmin edilemez bir yer olarak görünür. Yaşantınızı iyice gözden geçirirseniz, çocuğunuzun hayatında neyi sıkılaştırıp neyi gevşetmeniz gerektiğini görebilirsiniz.
Yedi yaşındaki bir çocuk, “Kendimi bir hapishanede gibi hissediyorum. Herkes bana ne yapacağımı anlatıyor. Servis şoförü bile nereye oturacağımı söylüyor” diyerek bana dert yanmıştı. Buradaki hassas nokta, çok katı olmayan, ama güvenliği de elden geldiğince göz önüne alan, çocuğunuzun rahat hareket edebileceği esnek bir yapı oluşturmaktır.
Esneklik, çocuğun maneviyatı kadar şahsiyeti için de çok önemli bir ilkedir. Göreceksiniz, çocuğunuza kendi beklentilerinizi ve sınırlarını açıkça ifade ettiğinizde, her şey daha güven içinde yürüyecektir. Tabii esnekliğe bir parça eğlence de eklemeniz gerekiyor. Bu konuda kafanız çok net değilse, çocuğunuza danışabilirsiniz.
4- ÇOCUĞUNUZ İÇİN İYİ BİR AYNA OLUN.
Siz çocuğunuz için bir aynasınız. O aynada siz gündelik hayat ile maneviyatı buluşturabildiğiniz ölçüde, çocuğunuz için iyi örnek olacaksınız. Yaptığınız ya da söylediğiniz her şey, sahip olduğunuz her tutum ve tavrınız, sesinizin tonu, ifade biçiminiz, bunların hepsi çocuğunuza dünyanın nasıl bir şey olduğu ve sizin onunla nasıl bir ilişki kurduğunuzu anlatır.
Çocuğunuzun gözünde dış dünyanın aynası da, sizsiniz. Hatta kendisini de sizin aynanızda görür. Eğer çocuğunuz karşısında ruhuyla rahat ve uyumlu bir ilişki kurmayı başarmış bir ebeveyn görürse, muhtemelen kendisi de öyle olacaktır. Allah ve inançlarınızla ilgili bilgi ve hislerinizi onunla gerektiği ölçüde paylaşırsanız, çocuğunuz bunu kendisine model alacaktır. Çocuğunun Rabbiyle iyi ilişkiler geliştirmesini isteyen bir ebeveyn, bunu önce kendisinde görünür kılmalıdır.
5- HER YENİ GÜNÜ YENİ BİR BAŞLANGIÇ YAPIN.
Her yeni günü yeni bir başlangıç yapın. Ebeveyn olarak her yeni güne taze bir başlangıç yapmak sizin elinizdedir. Fakat kendinizi hazır hissetmediğiniz, canınızın bir şeye sıkıldığı zamanlarda, çocuğunuza karşılıksız maneviyat pompalamaya kalkışmayın.
Ruh her zaman hareket halinde olmaktan zevk alır. Çocuklarımız ve kendimiz için affedici olmak, daima ruhumuzu hareket ettiren ve ona nefes aldıran yaşama gücümüzdür. Dolayısıyla biricik çocuğunuzla birlikte olmanın tadını çıkarın.
Onları sıkıca sarın, ruhunuzun sıcaklığını onlara aktarın. Ne kadar biz onlara bir şey öğretiyor gibi görünüyorsak da, asıl onlar bizim öğretmenimizdir. Doğal bir hikmet vardır hallerinde. Onlar bizim unuttuğumuz şeyleri görür ve bize hatırlatırlar.
Değerli anne babalar! Çocuklarınızın ruhlarıyla temas halinde kalmalarına yardımcı olalım. Böylece hem onlar zaman içinde ruhlarını yitirmemiş olur, hem de biz kendi ruhumuzla temas kurmuş oluruz.
|