|
HIRSIZLIK YAPAN ÇOCUK ANNESİNİ ARAR... |
|
|
Winnicott isimli bir bilim adamı "hırsızlık yapan çocuk annesini arar" demiştir. Yani hırsızlık bir anne yokluğu neticesidir. Anne hayatta olabilir. Hayatta olmaması şüphesiz daha büyük bir kayıptır. Ancak hayatta olduğu halde gerçek bir anne davranışı gösteremeyebilir. Özellikle sevgi, şefkat, ilgi konularında çocuğuna sıcak analık yapamayabilir. İşte Winnicott bu tip annelerden bahis etmektedir.
Sevgisiz anneler çocuk için birinci plânda şanssızlıktır. Yine şöyle bir söz vardır: "Her anne babanın çocuğu vardır, ancak pek çok çocuğun anne ve babası yoktur". Ne kadar anlamlı değil mi? Şüphesiz insanın çocuğu olmuşsa anne ve baba olmuştur. Ancak her çocuğun anne ve babası yoktur denmekle, şeklen var ama sevgi, şefkat, ilgi anlamında yok anlamındadır. Bu söz çok çok iyi değerlendirilmelidir. Anne ve baba sık sık kendilerine bu sözü hatırlatmalıdır. Ona göre hattı hareketini yeniden gözden geçirmelidir. Aslında gerçek anne ve baba olabilmenin yolu, çocuğa karşı, samimi sevgi, şefkat ve ilgiden geçmektedir. Samimiyetle belirtmek isterim ki para ve ekonomik durumlar ikinci planda mühimdir. Parasız yapılabilecek o kadar çok çocuk hizmetleri vardır ki, bunları bilip de bu hizmetlerin çocuğa götürülmediğini görmek gerçekten herkes gibi bizleri de çok üzmektedir. Sevgi, ilgi, şefkat ve buna bağlı özellikler çocuk psiko-sosyal gelişiminde pek önemlidir.
Görüldüğü gibi bunların da direkt olarak para ile ilgisi yoktur. Sevgi, şefkat, ilgi gibi görünümler sözgelimi bakkaldan para ile satın alınacak şeyler midir? Öyle ise ekonomik yönden yetersizlik duyan aileler ve herkes bu gerçekleri göz ardı etmemelidir. Nice aşıklar vardır ki sevgilisinin bir tebessümü için can vermeye hazırdırlar. Para bunun neresindedir? Sevgi olayını daha iyi açıklayabilmek için edebiyat, şiir dünyasına bir göz atmak yeterlidir. "Seni bir an görmesem kederimden ölürüm", " aşkın ruhumu aydınlatan bir meşale her şeyi onun ışığında görüyorum", "yıldızların üstündeki müstesna sevgin her zaman yollarımı aydınlatacak", "sensiz yaşamam bil ki bu benim için yemindir" diyen şairler güfte yazarları acaba yalanla mı iştigal etmektedirler? Hayır, sevginin ne olduğunu kavrayabilmiş nice insan aşkı tarif edebilmek için mısraların çok yetersiz kaldığını yakinen bilebilirler. Yani şair ve güfte yazarlarının yukarıda birkaç örneğini sunduğumuz ifadelerini aşkı, sevgiyi izah etmede az bile olduğunu anlatabilirler.
İşte sevgi denilen o tılsımlı sözcük iyi kavranmalıdır. Çocuk da yakınlarından ilk önce bunu istemektedir. Eğer bana bu alanlarda çalışan 30 yıllık uzman ve profesör doktor olarak " çocuk mutluluğunu ve rehberliğini bir tek kelime ile özetleyiniz, bizim başka söz dinleyecek vaktimiz yok" denilseydi derhal "sevgi" diye cevap verirdim. İşte sevgi insan hayatında sağlığında bu denli aslî unsurlardandır. Sadece çocuk için değil şüphesiz tüm insan için de durum aynıdır. Ancak henüz psiko-sosyal erginliğe ve olgunluğa ulaşmamış, yetişme evresinde olan birey için bu haliyle çok daha acil bir ihtiyaç olmaktadır.
Burada belirtilen ve çocuğun hırsızlığa teşebbüsünde anne yoksunluğu olarak da bildirilen olaya tıbta "Anne yoksunluğu sendromu (Carence Maternelle)" denilmektedir. Çocuk anne noksanlığı sendromunda olduğunu tabiî ki bilmez ancak mutsuzluğunun farkındadır. Çocuğu azarlamak veya korkutmak asla faydalı değildir. Zira çocuk bilinçaltı uyarılara mukavemet edemez. Yani içinden gelen duygularını büyükler gibi yerine göre maskeleyemez. Baş belası çocuk yok, ihmal edilmiş çocuk vardır. |
|
|
|
Sayfayi öner |
Yorum Ekle |
|
Yorumlar(0) |
Oluşturma | 20 Ekim 2007 Cumartesi 19:42 |
|
|
|
|