Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ramazan Özcankaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bilgisayar ve internet oyunlarının çocuklarda bağımlılık etkisi yaparak, gelecek hayatlarını olumsuz etkilediğini söyledi.
Bilgisayardan ve internetten doğru anlamda yararlanılmadığını ifade eden Özcankaya, çocukların ve gençlerin zamanlarının büyük bölümünü bilgisayar başında oyun oynayarak geçirmesinin yanlış olduğunu belirtti.
Bilgi teknolojisinde yaşanan hızlı gelişimin, çocuklar tarafından yanlış algılandığını ve internetin amacına uygun kullanılmadığını öne süren Özcankaya, şöyle konuştu:
''Bilgisayar, çocuk gelişiminde sağladığı olumlu gelişmelerin yanı sıra olumsuz yönler de sergiliyor. Bilgisayarın başından kalkmayan çocuklar, ya sanal iletişimde ya da oyunlarla vaktini geçiriyor. Çocuklarımız bilgi araştırmak yerine, sanal alemlere dalıyorlar, kendilerini oradaki oyunlara bırakıyorlar.
Bu durum çocukların gerçek dünyadan uzaklaşmalarına neden oluyor. Çocuklar sanal dünya ile masallar dünyasında yaşadığını hayal etmeye başlıyor. Gerçekle teması önlenen çocuğun gelişimi de olumsuz oluyor.''
Bilgisayar başında ve internet oyunlarıyla çok zaman geçiren çocuğun, sadece el hareketiyle bir çok şeyin olacağını sanmaya başladığına işaret eden Özcankaya, ''Gerçek hayatta başaramadıklarını sanal alemde yapabildiklerini görüyorlar. Gerçekten kopuyorlar. Çocuk hayallerini bilgisayarda bulabiliyor. Bu da çocuğu bağlıyor. Çocukta bağımlılık oluşuyor'' dedi.
AİLE ORTAMI TETİKLEYEBİLİR
Aile ortamının, kardeşler arasındaki ilişkinin de bu bağımlılığı tetikleyebildiğine dikkati çeken Özcankaya, annesi ve babasıyla gerçek iletişim kuramayan, kardeşleriyle ilişkisi olmayan çocukların, kendilerini daha fazla bilgisayar oyunlarına kaptırdıklarını kaydetti.
Bilgisayara, internet oyunlarına bağımlı hale gelen çocuklarda kontrol bozukluğunun daha sık görüldüğünü bildiren Prof. Dr. Ramazan Özcankaya, gerçeklikten kopan çocuğun zora karşı durmada, stres dirençlerinde düşme yaşandığını söyledi.
Bu durumun eğitim hayatını da olumsuz etkilediğini vurgulayan Özcankaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Gelecekte de, gerçekle bağlantısı olmayan, her şeyi sanal sanan, zorlamaya gelmeyen, gerçek insanlarla ilişki kuramayan, sosyopat, yani sosyal ilişkileri zayıf olan gençlerin yetişmesine neden oluyor. Böyle hayatı kararan hastalarımız var. 20 saatini internet başında geçiren hastalarım var.
Eğitim hayatları, sosyal hayatları bitiyor, kişilerle ilişki kurmaları imkansız hale geliyor. Buna bağlı olarak işsizlerin sayısı da artıyor. Çünkü karşıdaki alet ona itiraz etmiyor ama insanlar birbirlerine itiraz ederler. Dolayısıyla itiraz edilmez, inatçı, sosyal ilişkisi olmayan, halk arasında (dediğim dedik) denilen kişiler yetişiyor. Geleceğin hastalıkları bunlar. Kısaca sanal ortam sosyopat, işsiz insanlar yetiştiriyor.''
ÖNERİLER
Ailelere de önerilerde bulunan Prof. Dr. Ramazan Özcankaya, yapılacak en güzel işin çocukların bilgisayarlardan uzak tutulması olduğunu savundu.
Çocukların ödevlerini internetten yapmalarına karşı olduğunu vurgulayan Özcankaya, çocukların ödev hazırlarken kitapları karıştırmaları gerektiğini bildirdi. Bilgiye kolay ulaşılmamasının çocuklar açısından büyük katkılar sağlayacağını ifade eden Özcankaya, interneti, profesyonel insanların profesyonel çalışmaları için kullanmalarının daha yararlı olacağını belirtti.
|