|
Çocuk eğitimi ne zaman başlar? |
|
|
Aile İçi İletişim ve Çocuklar
Çocuk eğitiminin anne karnında başladığını söylersek yanlış olur. Kaynaklarımızdan edindiğimiz bilgilerden yola çıkarak, eş seçimiyle başladığını da söylersek, eksik söylemiş oluruz. Sözün doğrusu “anne-baba olmaya aday her genç kız ve erkeğin eğitimiyle başlar” olmalı.
Söylendiğinin aksine, bu en önemli eğitim işi, annelerin görevi, babaların müdahale ve kontrol alanı değildir. Eşler bu görevde müşterektir, Yaratıcımıza verilecek hesap konusunda müşterek olunduğu gibi. Her ne kadar babalar çok etkili görünmeseler de eşler arasındaki eğitim tarzı uyuşmazlıkları, işleri her zaman zora sokar.
En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir. Aile içi uyuşmazlıklar özellikle çocuk eğitimi konusunda tamir edilmesi güç sorunlara yol açar. Bunu bertaraf edebilmenin yolu, eşler arası iletişim sorunlarını çocuk sahibi olmadan önce halledebilmekten geçer. Dolayısıyla evlilik gibi ciddi bir işe kalkışmadan önce kişilerin ilgi alanlarına, nasıl iyi eş olunur ya da evlilik içi hukukun incelikleri nedir, nasıl yemek pişirilir, konularının yanında, bu mukaddes birlikteliğin niteliğinin en can alıcı göstergesi, çocukların eğitimi de girmelidir.
eğitiminde en temel davranışın “kararlılık” olduğunu göz önüne alırsak, bu tip eğitim uyuşmazlıkları içinde olan ailelerin ç ocuklarının, ebeveynlerini çileden çıkartıcı sorunlar yumağı olduğunu söyleyebiliriz. Aile içi iletişim sorun olmaktan çıkmadığı sürece, eşler arasındaki fikir ayrılıklarının, özellikle çocuklar hakkında olanları, asgari müştereklerde birleşmediği sürece sorunlar halledilemez. Anne ya da baba kendini bu konuda yetiştirmiş olsa bile. Kısacası çocuğun annesinin kim olduğu, eğitiminin ne düzeyde olduğu, eş olmaya liyakatinin ne denli yeterli olduğu tek başına etkili olamıyor, aynı zamanda babanın da.
Dolayısıyla karşımıza en az çocuk eğitimi kadar önemli, belki de daha önemli olan eşler arası iletişim sorunu çıkıyor. Bu konuda mahir olmayan eşler, sık sık karşılaşılan hayati kararlarda bir yığın sorun yaşarlar. Açıkçası onların yaşadığı sorunlar değildir önemli olan. Bu sorunların çocuklarının üzerinde bıraktığı tesirlerdir. Kişilik bozukluklarından, davranış bozukluklarına kadar geniş bir yelpaze işte bu sorunlu çocukları beklemektedir. Daha doğrusu “sorunlarını çözememiş ebeveynlerin” çocuklarını beklemektedir. |
|
|
|
Sayfayi öner |
Yorum Ekle |
|
Yorumlar(0) |
Oluşturma | 25 Ocak 2010 Pazartesi 17:21 |
|
|
|
|