Bebeğinizin ince ve hassas cildi daha fazla dikkat,daha çok özen istiyor.
Bebek cildinin erişkinlere göre farklılıklar göstermesi, ince ve hassas olması; isilikten konağa, pişikten egzamaya birçok cilt hastalığına neden olabiliyor.
“Bebek cildi daha fazla özen ister” diyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Gökhan Okan, çocuklarda görülen cilt problemlerinin önemsenmesi gerektiğini belirtti ve bebek teninde oluşabilecek cilt sorunları hakkında şunları söyledi:
“Bebek cildinin farklı olması, bebeklere özgü birtakım cilt rahatsızlıklarının ortaya çıkmasına neden olur. Bunların bir kısmı geçici karakterde olmakla birlikte, bir kısmı uzun süre devam edebilir. Bebek cildi çok hassastır, erişkinlere göre daha incedir ve daha az yağ salgısı üretmektedir. Derinin ince olması, yaralanmalara karşı savunmasız kalmasına zemin hazırlar. Cildin inceliği, dışarıdan harici olarak kullanılacak ürünlerin deriden emilip kana geçmesine neden olabilir. Geniş yüzeye uygulanacak ürünlerde bu yüzden dikkatli olunmalıdır.
Bebeklerin bağışıklık sisteminin az gelişmesi onları enfeksiyonlara karşı daha duyarlı hale getirir. Deri enfeksiyonları bebeklerde sık görülür. Yeni doğan döneminde bebeklere bakan kişilerin elleri enfeksiyon teması açısından risk oluşturur. Bu yüzden bebekle temas edecek olanların ellerini sık sık yıkamaları, bebeklerin enfeksiyon kapmasını önler.”
BEBEKLERDE GÖRÜLEN GEÇİCİ CİLT SORUNLARI
Dr. Gökhan Okan, bebeklerde en fazla görülen cilt sorunlarını sıraladı ve yapılması gerekenler hakkında şu önerilerde bulundu:
CİLT SOYULMASI: Bebeğin ana rahmindeyken üzerini örten koruyucu tabakanın doğum sonrası dökülerek atılmasından kaynaklanan bir durumdur. Doğum sonrası birkaç haftada ortadan kalkar. Tedavisi bebeği hafifçe tahriş etmeden yıkamak ve banyo sonrası nemlendirmek şeklindedir.
CİLT KURULUĞU: Bebek cildinin yağ hücrelerinin az yağ salgısı üretmesi kuruluğun ana nedenidir. Zaman içinde yağ salgısının artmasıyla ortadan kalkabileceği gibi bazen devam ederek egzama gelişimine zemin hazırlayabilir. Kuruluk, dış etmenlerden çok etkilenir. Kuruluğu engellemek için birtakım önlemler alınmalıdır. Bebeklerin kıyafetleri hassas deterjanlarla yıkanmalıdır. Yıkanmadan asla bebeklere kıyafet giydirilmemelidir. Kıyafetlerin yüzde 100 pamuklu olmasına dikkat edilmelidir. Kıyafetler az deterjanla, bol durulama suyuyla yıkanmalıdır. Yanlış deterjan kullanımı deride kızarıklık ve kaşıntı şeklinde kendini belli eden alerjik reaksiyonların gelişmesine neden olur.
İSİLİK: Bebeklerin ter bezleri erişkinlere göre farklıdır. Ter kanalları daha az çalışmaktadır. Yoğun sıcaklık ile nem bebeklerde sıkıntılı isiliklere neden olur. En sık yüz, boyun ve gövdede görülebilmekle birlikte vücudun her yerinde gözlenebilir. Küçük sivilce başı gibi kabarıklar şeklinde belirir. Tedavisinde bebekleri sık duş aldırmak, kalın giydirmemek, terletmemek ve serin ortamlarda bulundurmak önemlidir.
MİLİA: Yüze ve saçlı deriye yerleşen minik beyaz kabarıklar şeklinde kendini belli ederler. İçleri keratinle dolu minik kistik oluşumlardır. Doğumda oluşabilecekleri gibi sonradan da gelişebilirler. Tedavi edilmeden kendiliğinden sönerler.
TOKSİK ERİTEM: Ciltte güneş yanığı gibi kızarıklarla çevrelenmiş kabartılar şeklinde kendini belli eder. Tek tek ya da gruplar halinde olabilir. Kendiliğinden sönerler.
YENİ DOĞAN AKNESİ: Anneden geçen gebelik hormonlarının etkisiyle gözlenen bir durumdur. Yanaklardan başlarlar, alına doğru ilerleyebilirler. Kısa sürede sönerler. Tedavisinde iltihabi lezyonlar varsa harici antibiyotikler kullanılır. İlerlemesi durumunda bebekte olası hormonal bozukluk araştırılır.
KONAK: Saçlı deride sık gözlenen, alın, kaş ve dış kulak yoluna da yerleşebilen bir durumdur. Bebeklerde yağ hücrelerinin düzensiz çalışmasından dolayı gelişir. Saçta yağlı sarı kabuklar ve kepeklerle kendini belli eder. Kendiliğinden sönebilir, bazen ileri yaşlarda da devam edebilir. Tedavisinde zeytinyağıyla saçı yumuşatmak, konak giderici şampuanlar ve yulaf özlü banyo yağlarına başvurulur. İlerlemiş durumlarda kortizon içeren ilaçlar kullanılır.
PİŞİK: Yaşamın ilk yılarında sık görülen bir durumdur. Kasık bölgesinde görülür. Bu bölgenin nemli ortamı, idrar ve dışkıyla temasıyla tahriş ederek pişiğe neden olur. Antibiyotik kullanımı, diş çıkarma ve ishal durumu pişiğin oluşmasına ortam hazırlar. Bazı durumlarda pişik üzerine ikincil Candida mantarı eklenebilir. Mantar enfeksiyonu gelişimi kendini iltihabi sivilceler şeklinde belli eder. Pişik tedavisinde bebeğin bezlerinin sık değiştirilmesi çok önemlidir. Derinin, idrar ve dışkıyla temas etmesine fırsat verilmemelidir. Bebeklerin bez bölgeleri deriyi tahriş etmeyen temizleyicilerle temizlenmelidir. Her bez değiştirme sonrası pişik önleyici kremler ve bariyer kremler kullanılmalıdır. Özellikle yaz mevsiminde terin de etkisiyle tahriş fazlalaşacağından bez değiştirme sıklığı ve pişik önleyici krem kullanma sıklığı daha fazla olmalıdır. İçeriğinde çinko oksit bulunan bariyer kremler pişik önleme açısından önemlidir. Mantar enfeksiyonu eklendiği durumlarda antifungal kremler kullanılmalıdır.
DOĞUM LEKELERİ: Damar kökenli ya da pigment kökenlidirler. Cildimizde normalde bulunan kan damarları ya da pigment hücrelerinin fazla çalışmasından kaynaklanırlar. Damar kökenli doğum lekeleri hemangiomlar ve şarap lekeleridir. Deriyle aynı yüzeyde olabilecekleri gibi deriden kabarık da olabilirler. Çoğunluğu yaş ilerledikçe sönerler. Gerileme olmayan vakalarda lazer yöntemi ile tedavi edilirler. Pigment kökenli doğum lekeleri sütlü kahve lekesi ve mongol lekesidir.
MONGOL LEKESİ: Yeni doğanların kalça ile sırt arka kısmında gri mavimsi renk değişikliğidir. Nadiren bacak ve omuzda da gözlenebilir. Cilde renk veren melanin hücrelerinin derinin alt tabakasında bulunması nedeniyle oluşur. Kendiliğinden sönerler.
EGZAMA: Kızarıklık, pullanma, sulanma ve kepeklenmeyle kendini belli eden bir cilt rahatsızlığıdır. Vücudun her yerinde görülebilmekle birlikte bebeklerde alın, yanaklar ve eklem bölgeleri sık başladığı alanlardır. Genetiksel alerjiye yatkın olan bebeklerde daha sık görülür. 2-3 aylıkken başlar. Çevresel etmenlerden etkilenir. Tedavisinde öncelikli tahriş edici sebeplerin tespit edilip kaçınılması gerekir.
Cildi kurutucu temizleyicilerden uzak durmak ve sık nemlendirmek önemlidir. Bazı durumlarda gıdalar, evcil hayvanlar ve ev tozları egzamayı alevlendirebilir. Bu durumlarda diyet listesi, evcil hayvanı ortamdan uzaklaştırma ya da akarların ortamdaki miktarını azaltmaya yönelik tedaviler uygulanır. Hastalığın tedavisinde kortizon içeren kremler ya da bağışıklık sistemini düzenleyici etkisi olan kortizon dışı kremlere başvurulur. Kaşıntıyı baskılamak amacıyla antihistaminik şuruplar kullanılır. Egzama kısa sürede ortadan kalkabileceği gibi bazen kronik bir durum kazanabilir.
NEMLENDİRİCİSİ YULAF ÖZLÜ OLSUN
Bebeklerin banyosuna dikkat edilmeli, yıkarken ılık su kullanılmalı. Göbek bağı düşene kadar, göbeğin su seviyesinin altına indirilmemesine özen gösterilmeli. Kullanılacak sabunların yumuşak, nötr Ph’a sahip olmasına ve katkı maddesi içermemesine dikkat edilmelidir. Nötr sabun kullanımı önemlidir. Sabunlar yumuşak olarak fazla ovalamadan sürülmelidir. Bebeğin saçlı derisi haftada bir veya iki kez gözleri yakmayan bebek şampuanlarıyla yıkanmalıdır. Kız çocuklarında genital bölge sabun tahriş edebileceği için sabunla yıkanması tavsiye edilmez. Yıkandıktan sonra sabun artığının kalmamasına dikkat edilmelidir. Banyo sonrası mutlaka nemlendirici kremler sürülmelidir. Kullanılacak olan nemlendiricinin katkı maddesi içermeyen, kokusuz ve parfümsüz ürünler olmasına dikkat edilmelidir. Yulaf özlü nemlendiriciler, alerji yapmama özelliklerinden dolayı tavsiye edilir. Hafif ıslak tene nemlendirici sürülüp ardından kıyafetler giydirilmelidir.
HASSAS CİLTLERİNİ GÜNEŞTEN KORUYUN
Cilde renk kazandıran renk hücresi melanin bebeklerde daha az çalışmaktadır. Bu durum, güneş ışınlarına karşı bebeklerin daha savunmasız olmasına neden olur. 6 aylıktan küçük bebekler şapka takılarak ve şemsiye altında bulundurularak, 6 aylıktan büyük bebekler güneş koruyucularla güneşten korunmalıdırlar. Bebek tüm gün güneşte kalıyorsa 3-4 saatte bir koruyucu yenilenmelidir. Yüksek UVA ve UVB koruma faktörlü güneş kremleri kullanılmalıdır."
|