Aylarca devam eden sabırsız bekleyişin ardından, bebeğinizi ilk kucağınıza aldığınız an, dünyanın en büyük mucizelerden birine de şahit olursunuz. Bundan böyle hayatınıza bir “Anne” olarak devam edeceğiniz gerçeği ise; mutlu bir heyecanın yanı sıra; getirdiği sorumluluk duygusu ile endişe kaynağı olabilir.
“Anneliğin ilk günlerinin keyfini ve mutluğunu doyasıya yaşarken, ilk kez karşılaştığınız durumların sizi telaşlandırmasına izin vermeyin” diyen Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sağlı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Aşkın Güra Nemlioğlu, anneler için endişe kaynağı olabilecek soruları yanıtladı. Tüm Kaygıları Bırakın “Anne” Olmanın Keyfini Çıkarın! “Bebeğim çok sık ağlıyor! Acaba hasta mı?” Bebeğiniz sadece iletişim kurmak istiyor olabilir
Bebek ağladığında annelerin ilk aklına gelen “Bebeğim hasta mı?” sorusudur. Oysaki ağlamak, bebeklerin dış ortamla iletişim kurmak için en sık başvurdukları yoldur. Ağlamanın tipi çoğu zaman ağlamanın nedenine bağlı olarak şekillendiğinden; iyi bir gözlem ile bebeği huzursuz eden problem hakkında fikir sahibi olunabilir.
Gaz sancısı çeken bebek ağlar!
Hastalıkların yanı sıra; gaz sancısı, aşırı sıcak ortam, açlık veya bebeği sıkabilecek fazla giyim bebeğin başlıca ağlama nedenleri arasındadır. Örneğin gaz sancısı olan bebekler kilo alımları iyi ve sağlıklı bebeklerdir. Genellikle doğumdan 2-3 hafta sonra, özellikle akşamları ortaya çıkan ağlama nöbetlerine sebep olan bu sancılar giderek sıklaşır. Bebek 6-8 haftalık olduğunda en yoğun şekilde kendini gösteren gaz sancıları yaklaşık olarak 3. ayda kesilir. Bu süre içerisinde ağlama krizlerini azaltabilmek için birçok ilaç ve davranış metodu denenmiş olsa da; bunların hiçbirinin bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmamıştır. Bebeği fazla giydirmeyin.Anneler genellikle “Bebek üşüyecek” endişesiyle, bebeğin bulunduğu ortamın sıcak olmasına özen gösterip, bebeği kat kat giydirme eğilimindedirler. Ancak ortam ısısının fazla olması ve bebeğin fazla giydirilmesi çok sık yapılan bir hata olarak kabul edilir. Emzirirken annenin sıcaklığı zaten bebeğin ısınması için yeterli olmaktadır. Bu sırada bebeği fazla giydirirseniz, bebeğin bunalıp ağlaması kaçınılmazdır. Bebek acıktığını haber veriyor olabilir
Bebeklerde en sık ağlama sebeplerinden bir de açlıktır. Acıkan bebek ağlar. Yenidoğan bebeğin beslenmesini ise bebeğin kendisi yönetmelidir. Bebek acıktığında zaten anneye gerekli uyarıları ağlayarak yapacağından zorlamalara gerek yoktur. Kucağınıza alıp onu rahatlatabilirsiniz Kıyafetlerinin çıkartılması, uykuya dalarken refleks olarak irkilme, çevresel uyarıların fazlalığı, uyku öncesi rahatlatma amacı ile yapılan sallama gibi bazı hareketler tam uykuya dalmak üzere olan bebekte zamanlama hatası ile ağlamaya neden olabilir. Böyle durumlarda bebeğin fiziksel temas gereksinimi hatırlanmalı, bebek kucağa alınarak kendini güvende hissetmesi sağlanmalıdır. Annesinin sıcaklığını hisseden bebek kısa süre içerisinde rahatlayacaktır. “Bebeğim kabız mı oldu?” Anne sütü ile beslenen bebek, kakasını haftada bir kez fakat yumuşak kıvamda yapıyorsa kabızlıktan endişelenmeye gerek yoktur; çünkü anne sütünün hemen hemen tamamına yakını bağırsaklardan emilir. Bu da dışkılama sıklığının az olmasını açıklayan bir durumdur. Öte yandan, bebeğin ıkınması ve bu sırada yüzünün kızarması da olağan bir durumdur ve kabızlık olarak algılanmamalıdır. Anne sütü ile beslenen sağlıklı bir bebeğin 3-4 günde bir, hatta bazı durumlarda haftada bir dışkı yapması bebeğin kabız olduğu anlamına gelmez. “Bebeğimi nasıl giydirmeliyim?” Yeni doğan bebeklerde terleme görülmez; bu nedenle fazla giydirdiğiniz zaman sıcaklık fazlalığının yarattığı sıkıntıyı ağlayarak ifade etmeye çalışacaktır. Ayrıca fazla sıcak olan ortamlarda bebeğin burnu tıkanır. Bebeğin elleri ve ayakları soğuk ise, üşüyüp üşümediğini ensesi kontrol edilerek anlaşılabilir. Öte yandan, oda sıcaklığının 22-23 derece olduğu zamanlarda, bebeğinizin sizden sadece 1 kat fazla giyinmesi yeterli olacaktır. “Bebeğimi nasıl ve nereye yatırmalıyım?” Yeni doğan bebeklerin yatırıldığı yerde yastık olmamalıdır. Sağlıklı bir uyku adına, bebeğin yatacağı zemin için fazla yumuşak olmayan, şekil değiştirmeyecek sertlikte olan bir şilte seçilmesi önerilir. Diğer yandan, şilte pamuklu bir kumaştan yapılmış olmalı ve şilteyle beşik arasında 2cm.den fazla boşluk bırakılmamalıdır. Bebek sırt üstü pozisyonda, hafif eğimli dik bir düzeyde yatırılmalı; olası bir boğulma riskine karşı üzerine örtülen örtüler dikkatle seçilmelidir. “Bebeğimi hangi sıklıkla emzirmeliyim? Ya doyuramazsam!” Bebeği doyuramayacak olma korkusu anneliğin ilk günlerinde en sık rastlanan endişe kaynaklarından biridir. Oysaki her anne aynı anda iki bebek büyütecek miktarda süt üretme kapasitesine sahiptir. Bu nedenle bu kaygının sizi üzmesine izin vermemelisiniz. Bebeğin beslenme düzeninin orkestra şefi bebeğin kendisi olmalıdır. Ancak, başlangıçta emzirme aralarının 3 saati geçmemesine özen gösterilmelidir. Öte yandan, bebeğin emerken her 2-3 emme hareketinin ardından bir yutkunma hareketi yapması sağlanmalıdır. Sütünüzün yeterli olduğunu anlamak için bebeğinizin ayda kaç gram kilo aldığını, günde kaç defa bezini ıslattığını gözlemleyebilirsiniz. Bebeğin ayda en az 500 gr kilo alması, günde en az 5-6 defa altını ıslatması, doğumdan sonraki 15. günde ise doğum kilosuna ulaşmış olması bebeğin aldığı sütün yeterli olduğunu gösterir. Sütün artması için doğumdan sonra, en geç 1 saat içinde bebek anne göğsüne yatırılmalıdır. Bebek emmese dahi, ilk 4 saat boyunca, her saat başı bebek annenin memesine koyulmalıdır. Sonraki günlerde ise, günde 10-12 kez emzirmek faydalı olacaktır. Süt rahatlıkla geliyorsa, beslenmenin sıklığını belirleyecek olan yine bebek olacaktır. “Bebeğimin sağlıklı gelişimi için neler yapmalıyım?” Öncelikle daha gebe iken bebeği anne sütü ile besleme konusunda motivasyon kazanılmalı ve ilk 6 ay bebeğin sadece anne sütü ile beslenmesi sağlanmalıdır. Ayrıca bu dönemde bebeğin düzenli sağlık kontrolleri de ihmal edilmemelidir. Annenin ruhsal ve fiziksel sağlığı bebeğin sağlıklı büyümesi üzerinde doğrudan etkili olacağı için; annelerin kendilerine çok iyi bakmaları gerekir. Bu nedenle, kucaklayan, dokunan, göz teması kurup, duygularını belli edebilen, konuşan, dinleyen, bebeğine şarkılar söyleyen, kitap okuyup hayal gücünün gelişmesi için ona imkan veren, bebeğiyle oyunlar oynayan bir anne olmaya daima özen gösterilmeli; endişe ve kaygılardan uzak, huzurlu, sakin bir yaşam tercih edilmelidir.
|