|
ÇOCUĞUNUZA KENDİ KENDİNE YEMEYİ ÖĞRETMEK |
|
|
Türk annesi için en zor şeylerden biri çocuğa kendi kendine yemek yemesini öğretmek! Her ne kadar Avrupalı annelere çok özensek de bu konuda onlar kadara başarılı olamıyoruz. İstisnalar olsa da genelimizin böyle olduğunu düşünüyorum.
Bunun birçok sebebi var. “Etraf kirlenir, üstü başı pislenir.” cümlesi bilinçaltımızda duruyor. Yeni nesil anneler bu konuda biraz daha rahatlar aslında. ( En azından ben öyleyim. Pratik el süpürgesi sağ olsun :) ) Evimizde oğlumun kendi kendine yemesine müsaade ediyorum.Ancak pek çok anne, – ki ben de bunlardan biriyim - “çocuk yeterince doydu mu acaba?” sorusunu sormadan edemiyor. Soru, anneyi kemirdikçe çocuğun ağzına lokmayı tıkıyor! Bu sefer de çocuğun aklı karışıyor. “Nasılsa yediren var, ben niye uğraşayım” diye düşünüyor.Anne, “çocuğum az da yese, çok da yese kendi yiyecek.” kıvamına gelebilirse bu kez araya anneanne, babaanne ve hatta bazen baba giriyor. “Çocuğa sen yedir de, içine iki lokma bir şey girsin.”, “Eninde sonunda kendi yemeyi öğrenecek. Zorlama.”, “Tamam sen bırak ben yediririm.” gibi cümleler anneyi kararlığından döndürüyor. Çocuk da bakıyor ki onu yediren biri var. Kendisi hiiiç uğraşmıyor.Ben bir çocuğun kendi başına yemek yiyebilmesini çok önemsiyorum. Çocuğa “ben başarabiliyorum!” duygusunu ilk olarak kendi kendine yemek yemesini öğreterek verebiliyorsunuz. Tatil köylerinde eminim siz de fark ettiniz. Türk anne ve babaları ile yabancı anne ve babalar o kadar farklılar ki… Çocuk döke saça kendi yiyor. Makarnaları çorbaya atıyor. Köfteleri eliyle yiyor. Kahvaltıda nutellanın üstüne beyaz peynir sürüyor. Kimse müdahale etmiyor. Anne ve baba kendi havalarında, hiç umursamadan yemeklerini yiyorlar. Üstelik bu şekilde gördüğümüz çocuklar en fazla 3 yaşında! 3 yaşından sonra hepsi yemeyi öğrenmiş oluyorlar. Ancak çocuğu 7- 8 yaşındayken bile peşinden koşup, yediren ne çok Türk annesi var değil mi?Bir – iki yaş dönemi, çocuğa yemek yemeyi öğretmek için en uygun zaman… Kafamızdaki düşüncelerden sıyrılıp, onun bağımsız bir birey olması için ilk adımı atma fırsatını vermeliyiz. Peki ama nasıl? İşte uzmanlardan bazı öneriler:• Patatesleri masada ezmek, yoğurdu avuçlamak, muzu üzerine sürmek, bebek krakerlerini elinde sıkarak kırmak, sizin için ne kadar kötü bir görüntü olursa olsun bebeğiniz için yeni deneyimler demektir. Bebeğiniz yemeklerin cazip fiziksel özelliklerini tamamen öğrenene kadar kağıt havlu ve ıslak mendil kullanmaya hazırlıklı olun.
• Yemek yenen yerin altına örtü serin. Muşamba olsun. Sürekli yıkamak zorunda kalmayın. Silerek kolayca temizleyin. • Bebekler doğuştan oyuncudur. Eğer masada yaptıklarına gülerseniz, onu aynısından daha fazla yapmaya cesaretlendirirsiniz. Aynı zamanda eleştiriyi de sevmezler ve dur, yapma gibi sözler onların hareketlerini kontrol etmeye yaramaz, arttırmalarına sebep olur. En iyisi böyle basit durumlarda yorum yapmamaktır. Tabii eğer bebeğiniz kaşık yada eliyle birkaç lokma alırsa onu cesaretlendirin. • Yemek yemek için diğer elini kullansa da sürekli olarak kaşığı eline verin. • Bebeğinize yemeğini kolayca dökülecek düz tabaklar yerine kase ile verin. Vantuzlu kase kullanmak akıllıca bir çözümdür. Aklınızda olsun. Bir defa da birden fazla kase ve bir kasede 2-3 kaşıktan fazla yemek vermeyin. Mycey’in bu noktada annelerin hayatını kolaylaştıracak bir ürünü var. Bir göz atmanızı tavsiye ederim. Son derece başarılı!
Kendi kendine yemek yiyen çocuklar yetiştirebilmek için bu önerilerin hepimizin işine yaramasını diliyorum.
İyi haftalar,
|
|
|
|
Sayfayi öner |
Yorum Ekle |
|
Yorumlar(0) |
Oluşturma | 27 Eylül 2012 Perşembe 10:24 |
|
|
|
|