Sökülmez, av sezonunun başladığı ve okulların açıldığı bu günlerde çocukların balık tüketimi konusunda özendirilmesi gerektiğini belirtti.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Samsun Sağlık Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Pınar Sökülmez, çocukluk çağında balık tüketiminin önemine işaret etti.Sökülmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, balık ve diğer deniz ürünlerinin, insanların en eski besin kaynaklarının başında geldiğini ve tarihin ilk dönemlerinden günümüze kadar insanların diyetlerinde yer aldığını vurguladı.
Günümüzde dünya sularında 20 binden fazla yenilebilen balık, kabuklu deniz hayvanı ve memeli deniz türü yaşadığını söyleyen Sökülmez, "Balıkların yaklaşık 250 türü insanların diyetlerinde çeşitli şekillerde yer almaktadır. Balıkta protein, D vitamini, fosfor ve kalsiyum gibi vücut için gerekli maddeler bol olarak bulunmaktadır. Balıktaki proteinlerin içerdiği amino asitler vücuda önemli katkılar sağlar.
D vitamini ise özellikle vücudun kemik sisteminin gelişmesinde, ileri yaşlarda ortaya çıkabilecek kemik erimesinin önlenmesinde büyük rol oynar. Fosfor ve kalsiyum gibi mineraller ise dolaşım, boşaltım ve kemik sistemi için önemlidir. Bu nedenler, herkesin balık tüketmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır" dedi.
Çocuklar için balık tüketmek önemli
Beslenme açısından son derece önemli olan balık tüketiminin bebeklik çağından itibaren arttırılması gerektiğine de dikkat çeken Pınar Sökülmez, şöyle devam etti:
''Özellikle bebeklikte ve çocukluk çağlarında aşırı yağlı, katı yağları çok kullanarak beslenen, bol kalori alan kişiler ilerleyen yaşlarında kalp ve damar hastalıkları gibi birçok hastalığa yakalanabiliyor. Bu nedenle küçük yaştan itibaren beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmelidir. Sağlıklı bir besin olan balık sofralardan eksik edilmemelidir. Balık, özellikle fosfor ve mineral açısından zengin olduğu için okul çağlarındaki çocukların kemik gelişimine de katkı sağlar.''
Yrd. Doç. Dr. Sökülmez, okulların açıldığı bu günlerde, protein, D vitamini, fosfor ve kalsiyum gibi vücut için gerekli maddelerin bol olarak alınmasının çocukların bilişsel performansını, matematik zekasını ve okuma-yazma becerisini arttırdığını, eğitim öğretim yılının başlaması ve aynı dönemde av sezonun açılmasıyla bol miktarda avlanan balık miktarı için tüketimin özendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Balık tüketiminde dünyanın gerisindeyiz
Yrd. Doç. Dr. Sökülmez, dünyada kişi başına balık tüketiminin yıllık ortalama 16 kilogram, Avrupa Birliği'nde 22 kilogram, Japonya'da 70 kilogram, İzlanda'da 90 kilogram olduğunu ifade etti. Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'de ise bu oranın 8 kilogram olduğuna işaret eden Sökülmez, "Millet olarak balıkla beslenmeyi öğrenemedik. Tam 8 bin 300 kilometrelik kıyı şeridiyle İngiltere, Fransa, Norveç gibi Avrupa ülkelerini uzak ara geride bırakan, Yunanistan'ı ise ikiye katlayan Türkiye için balık tüketimi meze olmaktan öteye gidemedi'' dedi.
Denize kıyısı olan bölgelerde balık tüketiminin iç bölgelere göre daha fazla olduğunu vurgulayan Sökülmez, Karadeniz Bölgesi'nde yıllık kişi başı balık tüketimin 20-25 kilogramı bulduğunu, Anadolu'da ise kişi başına tüketimin bir kilonun altında olduğunu sözlerine ekledi.
|