Boğaz enfeksiyonu biz doktorlardan çok ailelerin koyduğu bir tanıdır. Aslında boğaz diye bir organımız yoktur, boğaz vücudumuzun bir bölgesidir.
Bu bölgede birçok farklı organ vardır, bu bölgenin tüm farklı enfeksiyonlarına genel olarak tıpta “üst solunum yolu enfeksiyonu”, halk arasında da “boğaz enfeksiyonu” denir. Ama bizim doktorumuz da öyle söylüyor diyorsanız, o da daha kolay anlaşılsın diye bu terimi kullanmış olabilir. Bu kavram kargaşasını ortadan kaldırmak için bu enfeksiyonları bölgelerine göre tanımlamakta fayda görüyorum.
Boğaz Enfeksiyonu Belirtileri
Enfeksiyonun bulunduğu bölgeye göre farklı farklı belirtiler olabilir. Ancak en sık görülen belirtiler boğazda yanma hissi, özellikle yutkunurken ağrı, eğer nazofarinks bölgesi etkilendiyse birlikte burun akıntısı, geri akıntıya bağlı olarak öksürük dahi olabilir.
Larenjit dediğimiz ses tellerinin etkilendiği bir enfeksiyonda köpek havlaması gibi sesli boğuk bir öksürük de olabilir. Nefes alırken stridor dediğimiz ötme, bazen nefes zorluğu, hatta nefes durması bile olabilir. Bazı boğaz enfeksiyonları sırasında ateş, kusma, karın ağrısı, kusma gibi genel belirtiler de olabilir.
Boğaz Enfeksiyonu Tedavisi
Genellikle semptomatik tedavi dediğimiz belirtilerin hafifletilmesine yönelik tedavi yeterlidir. Ateş ve ağrı için ağrı kesici-ateş düşürücü ilaçlar. Boğaz ağrısı için bol sıvı, özellikle ıhlamur tarzı bitki çayları, bol meyve tüketimi önerilir. Çok şiddetli boğaz ağrısı varsa lokal anestetik(uyuşturucu) ve antienflamatuar(yangı giderici) maddeler içeren pastil ve spreylerden de faydalanılabilir
Boğaz enfeksiyonunda ne zaman antibiotik kullanmalıyız?
Öncelikle şunu söylemeliyim ki, araştırmalara göre üst solunum yolu enfeksiyonlarının %80’i viraldir, yani antibiotik gerekmez, ancak %80’ine antibiotik verilir. Bir çocuğun üst solunum yolu enfeksiyonu varken antibiotik alması için bazı kriterler gerekir:
-Bademcik üzerinde beyaz iltihap varsa(bazen bu durumda bile gerekmeyebilir) -5 günden uzun süren öksürük-nezleye eğer 3 günden uzun süren bir ateş ekleniyorsa -5 günden uzun süren öksürük-nezleye muayenede yeşil-sarı akıntı eşlik ediyorsa -Ateş sık çıkıyorsa, kontrol altına alınamıyorsa -Kan testlerinde bakteriyel enfeksiyonu destekleyen bulgular varsa.
-Krupla birlikte yüksek ateş var ve epiglottit şüphesi varsa
Bu bulgular yokken çocuğunuza lütfen antibiotik vermeyin, verilmesini talep etmeyin, veriliyorsa da lütfen neden verildiğini doktorunuza sorun.
Çeşitli boğaz enfeksiyonları
Nazofarnejit: Genelde basit nezledir, -nazo kökü burnu, farinks yutak bölgesini ifade eder. Yani bu burun arkasındaki geniz boşluğuyla, yutağın birleştiği bademcik öncesindeki boğaz bölgesinin enfeksiyonudur. Kızarık olması burada iltihap olduğu ve antibioitk kullanılması gerektiği anlamına gelmez. Boğazımızı açıp sağlıklıyken de baktığımızda zaten pembe-kırmızı arası bir renk görürüz. İltihaplı diyebilmek için çok yoğun kırmızı, hatta üzerinde beyaz iltihapların görülmesi gerekir ki, bu durum genellikle bu bölgede olacak bir şey değildir. Ancak bazen geniz etinin iltihaplanması veya varolan sinüzite bağlı olarak bu bölgeden geriye yeşil-sarı renkli iltihaplı bir akıntı görülürse o zaman bakteriyel bir nazofarenjit veya sinüzit olabileceği için antibiotik kullanmak gerekecektir.
Tonsillit: Tonsil bademcik demektir, bu bademciklerin iltihabını ifade eder, sadece hafif kızarık olması yine bir anlam taşımaz. Üzerinde beyaz iltihap varsa, bu durum sıklıkla Beta enfeksiyonundan kaynaklanır, beta testi pozitifse 10 gün antibiotik mutlaka şarttır. Ancak sık tekrarlayan beyaz iltihap+ ateş tablosu enfeksiyon değil, periyodik ateş yapan hastalıklardan PFAPA sendromundan da kaynaklanıyor olabilir. Halk arasında öpücük hastalığı adı da verilen Epstein-Barr virsü (EBV) enfeksiyonları da Betaya benzer şekilde beyaz iltihap yapabilir, antibiotikten 3 gün sonra düzelmiyorsa şüphelenilebilir, bazı özel kan testleri ve kanın mikroskopta incelenmesiyle tanı konabilir.
Larenjit: Larinsks dediğimiz ses tellerinin enfeksiyonudur, çoğu zaman viraldir, sıklıkla gece yarısı aniden köpek havlaması gibi tipik sesli öksürüğüyle tanı konur. Bu enfeksiyona krup, psödokrup, veya yalancı difteri gibi çeşitli isimler de verilmektedir. Viral olduğu için çoğu zaman antibiotik vermeden, soğuk ilaçlı buharlarla, bazen de kortizon türü ilaçlar verilerek tedavi edilir. Yemek yerken nefes borusunun kapanmasını sağlayan epiglot kapağı da iltihaplanırsa genelde ateş de olur, bu kruptan çok daha ağır bir enfeksiyondur. Sonuç olarak kruplara ateş eşlik ediyorsa epiglottit olabileceği endişesiyle antibiotik başlanmalıdır. Larenjit(krup) ve epiglottit biz çocuk doktorlarının standart boğaz muayenesinde gözle görülmeyen enfeksiyonlardır, tipik sesli öksürük duyularak tanı konur, daha ileri değerlendirme gerektiğinde nadiren kulak burun boğaz doktorlarından konsültasyon istemek gerekebilir.
|