Burunda tıkanıklık, akıntı, kaşıntı gibi belirtiler veren alerjik rinit, çocuklarda başka hastalıklara yol açabiliyor. Astım, sinüzit, kulakta sıvı birikmesi, dermatit ve konjoktivit, rinit tablosuna eşlik edebiliyor.
Alerjik rinit, diğer adıyla saman nezlesi; burun tıkanıklığı, burun akıntısı, burunda kaşıntı, hapşırma ve göz yaşarması gibi belirtilerin görüldüğü bir hastalık. Ancak alerjik nezle, çocukları etkilerken sadece burun akıntısı ve tıkanma ile sınırlı kalmayıp; astım, sinüzit, kulakta sıvı birikmesi, burunda polip gelişimi, dermatit ve göz iltihabı gibi daha ciddi sorunlara yol açabiliyor.
Nezlenin, günde en az 1 saat devam eden hapşırma, burun akıntısı ve tıkanmasıyla seyrettiğini belirten ENT Tıp Merkezi'nden KBB Uzmanı Op. Dr. Mert Bilgili, rinitin, burun mukozasının iltihaplanması olduğunu söyledi. Dr. Bilgili, “Alerjik nezle ise burun mukozasının, mevsimsel ya da yıl boyu devam eden toz, polen, hayvan tüyleri gibi alerjenlerin tetiklediği IgE isimli immünglobülinin inflamasyon başlattığı bir hastalıktır” dedi.
HASTALIK FAZLA ÖNEMSENMİYOR
”Allerjik rinit ile ilgili esas problem sorunun zamanında önemsenip tedavisinin başlanmamasıdır” diye konuşan Dr. Bilgili, hastalığın hastalar, yakınları ve hatta sağlık çalışanları açısından dikkate alınmayabildiğini belirtti. Bilgili'ye göre, tedavi eksik kaldığında hastalık özellikle çocukların ev ve okul hayatını olumsuz etkiliyor, sosyal ve akademik başarılarını düşürüyor. Alerjik nezlenin çocuklarda en sık karşılaşılan kronik hastalık olduğunu aktaran Dr. Bilgili, sorunun, çocuğun hem fiziksel hem mental sağlığını etkilediğini vurguladı.
Tanıda KBB muayenesinin yanı sıra gerekli durumda ciltte ve kanda alerji testleri, kanda IgE ölçümü, solunum testleri, görüntüleme tetkikleri uygulanıyor. Alerjik rinit ile karışabilen hastalıkların da atlanmaması için dikkatli araştırmak gerekiyor.
TEDAVİNİN ANA KURALI
Alerjik nezlenin tedavisinde en önemli noktanın, alerjenden uzak durma ve korunma olduğunu vurgulayan KBB Uzmanı Op. Dr. Mert Bilgili, çocukların ev tozundan, polenlerden, küften, varsa alerji yapan hayvanlardan, alerjiyi tetikleyen gıdalardan ve sigara dumanından uzak tutulması gerektiğini söyledi. Saptanan bir alerjen varsa ve koşullar uygunsa aşı tedavisi yani immünoterapi yapılabileceğini dile getiren Bilgili, ilaç tedavisinde ise sıklıkla antihistaminik ve dekonjestan şuruplar, kortizonlu burun damlaları, antilökotrien denen ve tedaviye son yıllarda katılmış olan ilaçların kullanıldığını kaydetti.
Alerjik çocukların tüm yıl ve özellikle hastalığın şiddetlendiği dönemde takip edilmesinin önemine dikkat çeken Dr. Bilgili'ye göre, bu sayede hastalık şiddetlenip komplikasyon yapmadan önü alınabiliyor, çocuğun yaşam kalitesini ve akademik başarısını korumak da mümkün olabiliyor.
|