Okul öncesi çocuklarda sıklıkla görülen iştahsızlık ve yeme problemlerinin temelinde yaşın getirdiği gelişim özelliklerinin yanı sıra onları üzen olayların da olabileceğine dikkat çeken uzmanlar aileleri bu konuyu saplantı haline getirmemeleri konusunda uyardı.
Ayna Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nden Yüksel Artar, “Ailelerin çocukların yemek konusundaki aşırı duyarlılığı yemeği bir sorun haline getirebilir. Bu da çocuk ile ebeveyn arasındaki iletişimi zedeler. Önemli olan çocukların yemek problemlerinin neden kaynaklı olduğunu erken tespit edip önlem almak” değerlendirmesini yaptı
Uzmanlar, ebeveynlerin en çok yaşadığı sorunların başında gelen okul öncesi çocuklarda iştahsızlık ve yeme problemlerinin temelinde, yaşın getirdiği gelişim özelliklerinin yanı sıra onu üzen ya da huzursuz eden durumların da bulunabileceği konusunda uyarıyor. Eve gelen yeni bir kardeşi kıskanma ya da ilgiyi üzerine çekmek isteğinin çocuklarda yeme problemine neden olabileceğine dikkat çeken uzmanlara göre, bu konuda erken önlem alınmaz ise çocukların gelecekteki fiziksel, psikolojik ve sosyal hayatları olumsuz etkilenebilir.
Ayna Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nden Uzman Psikolog Yüksel Artar, bu konuda özellikle annelerin bilinçli olması ve çocukların yeme problemlerini bir saplantı haline getirmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Annelerin yemek konusundaki aşırı duyarlılığı çocuk için yemek yemeyi sorun haline getirir. Anne-çocuk ve anne-baba-çocuk iletişimini zedeler” değerlendirmesini yaptı.
Erken önlem alınmalı
Her yaşın gelişim özellikleri ve ihtiyaçlarının farklı olması nedeniyle çocukların yemek yeme miktarlarında değişim olmasının doğal olduğunu aktaran Artar, “Okul öncesi dönemdeki çocuklar daha yavaş büyüdüklerinden çok yemeye gereksinim duymazlar. Genellikle bir yaşından sonra çocukların iştahında belirgin bir düşme gözlenir. Okul öncesi dönemde gözlenen yeme miktarında azalma çocuğun içinde bulunduğu dönemin gelişim özelliklerinden dolayı olabilir” dedi.
Ancak çocuğun yeme miktarında olan değişimin çocuğun içinde bulunduğu durum ve koşullarla da ilgili olabileceğini vurgulayan Artar, şöyle devam etti: “Yeme problemleri erken dönemlerde başlayabilir ve zaman içerisinde şekil değiştirebilir. Çocukluk dönemi yemek seçme, az yeme, belli yiyeceklere takıp kalma veya aşırı yeme zaman içerisinde kendiliğinden ortadan kaybolabildiği gibi ergenliğe doğru fiziksel, psikolojik, duygusal ve çevresel değişimlerle aşırı zayıflık takıntısından duygusal aşırı yeme problemlerine kadar çeşitli yeme bozukluklarına dönüşebilir. Burada önemli olan sorunlar için erken önlem almak.”
Yemeği kabusa çevirmeyin!
Bazı annelerin çocuğun kilosu ve yeterli beslenmemesi ile ilgili endişelerinin yemek saatini hem anne hem de çocuk için kabusa dönüştürebileceğine de dikkat çeken Uzman Psikolog Yüksel Artar, annelere şu tavsiyede bulundu: “Çocuğu yemek yemesi için zorlamak onda tam tersi bir etki yaratır ve bu ne kadar sık tekrarlanırsa da çocuk yemeği o kadar şiddetle reddeder. Bu yüzden çocuklarınızla yemek konusunda inatlaşmayın ve tutarlı davranın.”
Çocuklara yemek alışkanlığının kazandırılması için öğünlerin rutin olmasına dikkat edilmesini ve çocuğun kendi kendine yemek yemesi için cesaretlendirilmesini öneren Yüksel Artar, “Bu da çocukta yemeğin olumlu bir kavram haline dönüşmesine neden olur” dedi.
|