Uzman sosyal pedagog-psikolog Hanım Demirbaş, ''Sevgi ve şefkat gibi duygusal ihtiyaçları yeterince giderilmeyen çocuklar daha çok tehlike altındadır'' dedi.
Son olarak Kars'ta 9 yaşındaki Mert Aydın olayıyla gündeme gelen 'çocuğun cinsel istismarı' konusuyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Hanım Demirbaş, "Bir çocuk kaçırıldı, istismar edildi ve öldürüldü" gibi haberlerin anne ve babaları çok korkuttuğunu ve derinden huzursuz ettiğini belirterek, ''Fakat bir çocuğun öyle bir suçun kurbanı olmasının olasılığı oldukça düşüktür. Buna karşın gün ışığına kavuşmamış akraba ve tanıdık çevresi içindeki cinsel istismar vakaları daha yaygındır.
Çocuk cinsel istismarı nerede başlar, nerede biter, sınırları nedir? Şefkat ve cinsel istismar arasındaki sınır nedir? Bunun genel geçerli tanımlaması yoktur. Nedeni ise bir taraftan farklı kültürel ve tarihi nedenlerdir, diğer taraftan da araştırma ve açıklama teorilerine dayanan zorluklara bağlıdır.
Birçok tanımlamada ortak özellikler mevcuttur. Bunlar cinsel eylemin şekli, gücün kötüye kullanımı, kurbanın ve istismarcının yaşı, gizli tutulma baskısı ve bilimsel olarak çocuğun isteği dışında gerçekleşmesidir. Eğer bir ergen veya yetişkin gücünü ve üstünlüğünü, çocuğun güvenine ve bağımlılığına fiziksel ve ruhsal şiddet uygulamak için cinsel eylemlere başvuruyorsa cinsel istismar söz konusudur'' ifadelerini kullandı.
Suçluların hedefe yönelik ve planlı hareket ettiklerini vurgulayan Hanım Demirbaş, şunları kaydetti:
''Cinsel istismar hiçbir zaman tesadüf gerçekleşmez. Her zaman suçlunun eylemi planlıdır. Bu niyet çoğu zaman çevre tarafından kolay algılanmaz. Daha küçük yaştaki çocuklar saldırıları yaşlarından dolayı anlayamazlar. Bazı çocuklar bununla baş edebilmek için kendilerince bir strateji geliştirirler ve bu cinsel eylemleri kendileri istediklerine inanmaya başlarlar.
Bu şekilde eylemlerin acıtan etkilerinden, acziyetlerinden, çaresizliklerinden kurtulmak için ve suçlunun davranışlarına kendilerini rahatlatacak bir şekilde kendilerine açıklama getirirler. Suçlu kötü niyetini kurnaz bir şekilde şefkat ve ilginin arkasında gizlemektedir.
Çocuklar kendilerini ne koruyabilecek ne de karşı çıkacak durumdadırlar. Çocuklar gelişimsel evrelerinden dolayı güç bağımlılığını ve ona bağlı olarak tehditlere karşı duygularını ifade edemezler. Çocuklar kesinlikle cinsel eylemleri bilinçli veya istekli bir şekilde kabul edecek durumda değillerdir.
Bu nedenle bilinçli bir şekilde bir erişkinin planlanmış cinsel eylemleri cinsel istismar olarak değerlendiremezler. Tehdit, baskı ve suçlama gibi yöntemlerle suçlu çocuğun korkmasını, çaresiz kalmasını, itaat etmesini, savunmasız hale gelmesini sağlar. Sonunda çocuk kendi algısına güvenemez, yakınlarına bir şey söylemez, söylese bile yakınları ona inanmaz düşüncesine sahip olur. 'Bu bizim küçük sırrımız' diyerek başkalarına anlatmayacağına dair çocuğa söz verdirir.''
Uzman sosyal pedagog-psikolog Hanım Demirbaş, ''Suçlu, çocukların ilgi ve istek alanlarından bağlantı kurar. Sevgi ve şefkat gibi duygusal ihtiyaçları yeterince giderilmeyen çocuklar daha çok tehlike altındadır. Bakımıyla yükümlü olan kişilerin sorumluluklarından rahatlama arzuları suçluların işini kolaylaştırmaktadır. Bonkörlüğü, ilgisi ve çabaları ile çocuk için çok değerli ve yeri doldurulamaz bir kişi haline gelmektedir'' dedi.
|