Doğumsal Kalça Çıkıklığı Dispalizi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Kerim Recai, yılda yaklaşık 18-20 bin bebeğin kalça çıkığı ile doğduğunu söyledi.
Dünyadaki her bin doğumdan bir tanesinde kalça çıkıklığı saptandığını söyleyen Doğumsal Kalça Çıkıklığı (DKÇ) Dispalizi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Kerim Recai, bu rakamın ülkemizde ise her bin doğumda yaklaşık 15 adet olduğunu belirtti.
Günümüzde doğuştan kalça çıkıklığının, gelişimsel kalça yetersizliği, gelişimsel kalça çıkığı, doğumsal kalça çıkığı gibi farklı adlandırmalarla tanındığına vurgu yapan Yrd. Doç. Dr. Kerim Recai, "Ülkemizde yılda yaklaşık 1 milyon 200 bin doğum oluyor. Kalça çıkığı ve kalça gelişim problemlerinin her 1000 doğumdan 15'inde ortaya çıkan bir sorun olduğu dikkate alınırsa, yılda yaklaşık 18-20 bin bebek kalça çıkığı ile doğuyor veya bu yeni doğan bebeklerde kalça gelişim problemleri ortaya çıkıyor. Bazen doğumla hiç alakası olmayabilir; genetik faktörler ve anne karnındaki kötü duruşlar, sezaryan doğum veya bebekte kalça gelişimi yavaşsa, doğumdan sonraki kundak yapımı, dar giysiler, ara bezinin küçük olması ve yanlış bağlanması kalça çıkığı nedenidir." dedi.
Aslında tamamen anne karnında olan bir kalça çıkığının da olduğunu ama onun farklı olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Kerim Recai, sözü edilenin yüzde 98 oranda karşılaşılan tipik kalça çıkığı olduğunu belirtti. Yrd. Doç. Dr. Kerim Recai sözlerini şöyle sürdürdü, "Ama kesin olarak bildiğimiz: Kız çocuklarda, birinci doğumlarda, ailede kalça çıkığı olanlarda, akraba evliliklerinde, ters geliş (makat gelişi) doğan bebeklerde, boyunda eğrilik, başında yassılık ve ayakta eğrilik gibi görünen problemler ile birlikte doğan bebeklerde daha sık görüldüğüdür. Bu özelliklerden herhangi birini taşıyan bebekler riskli grup olarak adlandırırlar, bu özelliklere sahip olmayan bebeklere göre 2 ile 8 kat daha sıklıkla kalça çıkığı veya gelişim problemleri ile karşılaşılma riski vardır."
Doğuştan kalça çıkıklığında, özellikle yeni doğan bebeklerde ve çıkık derecesi ağır olmayan küçük çocuklarda yürüyene kadar hiçbir belirti olmadığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Kerim Recai, "Bu gibi durumlarda çıkık, çocuk doktorlarının normal muayeneleri sırasında farkedilebilir. Bacaklarda uzunluk farkı, ayaklarda şekilsel bozukluk, kalça ve bacağın üst kıvrım bölgelerinde sağ ve sol bacak arasında farklılık olması, bacaklardan birinin diğerine oranla daha az hareketli ve esnek olma durumu, yürüme başlangıcında sendeleyerek yürüme biçimi gibi belirtiler; çocuğun en kısa sürede konuda deneyimli bir ortopediste götürülmesi gerekliliğini doğurur" şeklinde konuştu. Doğumsal Kalça Çıkığı nedir?
Yrd. Doç. Dr. Kerim Recai doğumsal kalça çıkığını şu şekilde açıkladı :"İnsanlarda iki kalça ve her Kalçada bir yuva ve uyluk kemiğinin topuz şeklindeki başından ibarettir. Doğumsal kalça çıkığı, Uyluk kemiğin baş kısmındaki topuz şekildeki kısmının kalça eklemindeki yerinden çıkmasıdır. Bu yuva ile topuzun ilişkilerinin bozulmasıdır kalça çıkığı. Bunun tabii ki dereceleri var. Her zaman tam çıkık olmuyor. Kalça, çıkığa eğilimli veya yarı çıkık halde de olabiliyor. Bizim buradaki amacımız; problemli kalçaları zamanında tespit edip, bu işi erken dönemde bitirmek. Çünkü kalça çıkığı bebekte ilk üç aylık dönemde tespit edilip tedaviye alınırsa yüzde yüze varan bir oranda tedavide başarı şansımız var". Ailenin, bebeğin büyütülmesi sırasında yaptığı hatalar
Yrd. Doç. Dr. Kerim Recai, doğuştan kalça çıkıklığı bulunan bebeklerde ailelerin yaptığı yanlışları şu şekilde sıraladı:
"Kundak yapmak: Maalesef ülkemizde hala bazı yörelerde bebeklere kundak uygulaması yaygın olarak yapılmaktadır. Özellikle kırsal kesimde sıklıkla kullanılmaktadır. Kentlerde ise büyükanneler eski alışkanlıkları ile torunlara bu yöntemi uygulamakta direnç göstermektedirler. Karşı çıkan genç annelere verilecek cevapları da hazırdır, “sizi de kundak yaptık kalçanız mı çıktı?” Oysa her yıl binlerce çocuğun kalça problemlerinin ortaya çıkmasında kundağın olumsuz rolü kesin olarak bilinmektedir.
Yanlış bezleme: Genellikle ara bezlerinin geniş olmasına dikkat edilmemekte, küçük bezler kullanılmakta, bezler kasık hizasında bağlanmaktadır. Hazır bezler, herhangi bir bez bağlanmasına göre kesinlikle daha sağlıklı olmakla beraber ülkemizde üretilen bezlerin hiç birinin boyutu diğerini tutmamaktadır. Bezin, dar ve küçük olması, kasık hizasında bağlanması kalça gelişimini olumsuz yönde etkileyen faktörlerdir.
Hatalı giysiler: Bebeklere bazen ekonomik nedenlerle, bazen de yanlış alışkanlıklar yüzünden dar ve küçük giysiler giydirilmesi de yanlıştır.
Hatalı tutuş: Özellikle emzirme sırasında bebeklerin bacakları bitiştirilerek tutulmaktadır. Aynen kundak uygulaması gibi yanlış bir tutma şeklidir, kalça gelişimini olumsuz yönde etkiler.
Yanlış taşıma: Bebekler taşınırken, özellikle ilk aylarda ki, bu aylar çok daha önemlidir, sarılarak tutulup taşınmaktadır. Bu da kundak etkisi yaratır. Kalça gelişimi için uygun değildir.
Halk arasındaki yanlış bilgilenmeler: Geniş bez kullanımının bacakların eğri olmasına yol açacağı düşüncesi, yukarıda saydığımız hataları arttıran bir diğer yaygın inanıştır, oysa gerçekle hiç bir ilgisi yoktur. Bebeklerin 1 yaş civarında bacaklarında içe doğru hafif bir eğrilik olması normaldir ve kendiliğinden düzelir. Aşırı eğrilikler ise vitamin yetersizliği, aşırı kilo veya başka bazı hastalıklar nedeniyle ortaya çıkar, çocuk doktoruna ve ortopedi uzmanına başvurmayı gerektirir. Sebebi kesinlikle geniş bez değildir.
Erken bastırmak, yürüteç kullanmak: Bebeğin doğal gelişim sürecini tamamlamadan erken bastırılması, yürütece konulması da hatalı bir usuldür. Kalçalarda bir problem varsa artmasına yol açabilir"
Anne ne yapmalı?
Annelerin yapması gerekenleri Yrd. Doç. Dr. Kerim Recai şu sözlerle ifade etti: "Bebekler kesinlikle kundak yapılmamalıdır. Bezler geniş ve büyük olmalı, göbek hizasının üstünden bağlanmalıdır. Geniş, bol, rahat giysiler giydirilmelidir. Bebeği emzirirken bacaklar birleştirilmemeli, normal haline bırakılmalıdır. Bebeği taşırken yüzü veya arkası taşıyana dönük olarak bir el ile bacak arasından tutularak taşınmalı veya biraz daha büyük bebeklerde bele oturtularak taşınmalıdır. Çocuğun yürümesi kendi gelişimine bırakılmalıdır. Başka bir sağlık veya gelişim problemi olmayan çocuk normal olarak 1 yaş civarında yürür. Kalça probleminin ve bu problemin giderilmesine yönelik önlemler tam olarak anlaşılabilmesi için her şeyden önce bebeğin ne kadar değişken ve hızlı gelişen bir canlı olduğunu göz önüne almak gerekir. İlk bir yılda, doğum ağırlığının yaklaşık üç katına ulaşan bebekler, çok hızlı bir büyüme potansiyeline sahiptirler. Kalçaların normal ve iyi yönde gelişebilmesi için bebekler uygun şekillerde bilinçli olarak beslenmeli, tutulmalı ve taşınmalıdır".
Kalça çıkığı veya gelişme problemi nasıl anlaşılır?
Bebeklik döneminde ideal yöntemin 3 ila 6.haftalar arasında kalçaların muayenesi ve ultrasonografi ile incelenmesi olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Kerim Recai, "Bunun için çocuk ortopedisi ile ilgilenen ve çocuk kalçalarının ultrason tetkiki konusunda eğitimi olan bir ortopedist tarafından değerlendirilmesi gerekir. Ultrasonografi büyük çoğunluğu kıkırdak karakterinde olan kalça eklemini değerlendirmede kullanılan, zararsız ve etkili bir yöntemdir. İlk 2 ayda çoğu zaman röntgen çektirmenin hiç bir değeri yoktur, gereksiz para, zaman kaybıdır ve çocuğa zararlıdır. Çocuk doktorları bebeklerdeki kalça problemlerinin anlaşılmasında en büyük yardımcı ve yol göstericidir. Bebeğin risk grubuna girip girmediğine göre, ekonomik sosyal koşullara ve bilimsel imkanlara göre aileyi yönlendireceklerdir" şeklinde konuştu.
|