Milli Eğitim Bakanı Avcı, Mardin Eğitim Vakfı (MARSEV) tarafından düzenlenen Mardin Artuklu Üniversitesi tanıtım programının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) başarı oranlarına ilişkin, "Ben de sonuçları görünce doğrusu sevindim. Çünkü dershanelerin dönüştürülmesi sürecinden sonra bunlarla ilgili sıkıntılar olabileceğine dair spekülasyonlar yapılıyordu. İşte gördük, dershanelerin dönüşüm sürecinden sonra da üniversite giriş sınavlarında çok anlamlı, ha yeterli mi değil ama anlamlı yükselişler gözlüyoruz." dedi.
 
YGS sonuçlarına göre 2016'da başarı oranlarının arttığı ve kızların daha başarılı olduğunun hatırlatılması üzerine Avcı, şöyle konuştu:
 
"Ben de sonuçları görünce doğrusu sevindim. Öğrencilerimizin değişik alanlardaki başarı ortalamalarının yükselmiş olmasından mutluluk duydum. Hem de özellikle kız öğrencilerin başarı oranlarındaki yükselişten mutluluk duydum. Matematikte, Türkçe'de, diğer alanlarda yükselişlerin, bir şehir efsanesini de yalanlayan nitelikte olması, ayrıca benim için önemli. Çünkü dershanelerin dönüştürülmesi sürecinden sonra bunlarla ilgili sıkıntılar olabileceğine dair spekülasyonlar yapılıyordu. İşte gördük, dershanelerin dönüşüm sürecinden sonra da üniversite giriş sınavlarında çok anlamlı, ha yeterli mi değil ama anlamlı yükselişler gözlüyoruz. Bunun artarak devam edeceğini düşünüyorum, umuyorum, gayretlerimiz de o yönde."
 
Üniversitelerdeki disiplin soruşturmaları
 
"YÖK bir taslak metin hazırlamıştı, disiplin soruşturmalarıyla ilgili yetkiyi üniversitelere devretmişti ama o taslak TBMM'ye bu şekilde gelmedi, değişti. Bununla ilgili neler söylersiniz?" sorusu üzerine Avcı, şöyle konuştu:
 
"Disiplinle ilgili konularda belli bir kademeye kadar işlenen veya iddia edilen suçlarla ilgili soruşturma yapmak ya da müeyyide uygulamak yetkisi üniversite disiplin kurullarında ama belli bir kademenin üzerindekilerin YÖK tarafından değerlendirilmesinde tabii ki fayda var. Bir anlamda şu var açıkçası, üniversitelerde rektör seçimleri münasebetiyle gruplaşmalar oluyor, kişisel husumetler oluşabiliyor. Dolayısıyla bu tür soruşturmaların veya uygulamaların, üniversite içi gruplaşmaların etkisi olmaması bakımından da daha nesnel bir değerlendirme yapılmasını sağlamak bakımından da daha yukarıdan yani YÖK düzeyinde yapılmasında bence fayda var."
 
Mardin'in Kızıltepe ilçesinde 2 senedir sınav yapılamadığı için gençlerin mağdur olduğu ve başka illere gitmek zorunda kaldığı değerlendirmesi üzerine Bakan Avcı, Nusaybin'de de benzer sıkıntılar olduğunu, öğrencilerin mağdur olmaması için ÖSYM'nin farklı sınav merkezlerinde öğrencileri sınava almak üzere tedbir aldığını hatırlattı.
 
Güvenlik güçlerinin de sınavların güvenli biçimde yapılabilmesi için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerine vurgu yapan Avcı, "Bu vesileyle halkımızın, özellikle öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin güvenliği için canla başla çalışan ve bu uğurda şehit düşen güvenlik güçlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, bu yolda gayret gösteren güvenlik birimlerimize teşekkür ediyorum." ifadesini kullandı.
 
Bakan Avcı, "İnşallah en kısa zamanda Mardin'in çok küçük bir bölümünde var olan huzursuzluklar da güvenlik güçlerimizin fedakar çalışmalarıyla bertaraf edildikten sonra Kızıltepe'de de Nusaybin'de de durum inşallah öğrencilerimizin mağdur olmayacağı bir düzleme taşınacak." değerlendirmesini yaptı.
 
 "Bakanlık olarak idari soruşturma sürdürüyoruz"
 
Bir gazetecinin, Karaman'daki istismar iddiasıyla ilgili olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Bu vakfın yetkisi var mı? MEB neden işbirliği yapıyor?' diye sorduğunu hatırlatması üzerine Avcı, olayın yargıya intikal ettiğini ve yargı sürecinin devam ettiğini belirtti.
 
Yargı sürecinin yanında bakanlık olarak kendilerini ilgilendiren boyutlarıyla idari soruşturmaları sürdürdüklerini ifade eden Avcı, şöyle konuştu:
 
"Dolayısıyla, bu konuda kendimizi yargının, savcının yerine koyarak şimdiden bazı şeyler konuşmak doğru olmaz. Çok üzücü bir olay, çok utanç verici bir olay. Zaten konu yargıya intikal etmiş, benim bu konularda daha fazla söyleyecek bir sözüm de yok. Soruşturmalarımız devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz ne yapmamız gerekiyorsa onu yapıyoruz."
 
Bakanlığın pek çok sivil toplum kuruluşuyla, imzaladığı protokollerle işbirliği yaptığının ve bundan sonra da yapacağının altını çizen Avcı, "Ensar Vakfı da bizim çok verimli işbirliği yaptığımız sivil toplum kuruluşlarımızdan biridir. Herhangi bir kişinin, o sivil toplum kuruluşuyla ilişkisinin ne düzeyde olduğunu da bilmediğimiz bir kişinin işlediği suç veya suçlardan ötürü topyekun bir camiayı töhmet altında bırakmak doğru değildir. Başka sivil toplum kuruluşlarıyla da benzer işbirliklerimiz var. Bundan sonra da eğitime katkıda bulunmak isteyen hayırseverlerimizle, vakıflarımızla işbirliğimizi sürdüreceğiz." değerlendirmesini yaptı.
 
Bugünkü toplantıda da Mardin Artuklu Üniversitesini desteklemek için kurulan Mardin Eğitim Vakfı (MARSEV) ile bir arada olduklarını hatırlatan Avcı, "Eğitime katkıda bulunan her türlü sivil toplum kuruluşuyla, vakıfla, dernekle, kamu kuruluşuyla işbirliği yaparız Milli Eğitim Bakanlığı olarak. Bunu da herkesin bilgi sahibi olabileceği protokoller aracılığıyla yaparız." dedi.
 
"Yöneticilerle özel bir görüşme gerçekleştirdiniz mi?" sorusu üzerine Avcı, bakanlık olarak kendilerini ilgilendiren boyutlarıyla, konuyla ilgili ne yapılması gerekiyorsa yaptıklarını ifade etti.