Sınıf öğretmeni ve eğitim yönetimi uzmanı Füsun İkizoğlu’na göre, bilgisayar oyunları çocuk gelişimini olumsuz yönde etkilediğinden mutlaka sınırlandırılmalı.
Oyun sözcüğü, yetişkinlere çocukların eğlenceli dünyasını hatırlatır. Mesela renk renk Oyuncakların satıldığı oyuncak dükkanları gelir aklımıza… Oysa bugün çocukların okul koridorlarında, kısacık zaman aralıklarında arkadaşlarıyla çığlık atarak amaçsızca sağa sola koşuşturmaları oyun olarak görülüyor. Gelişen teknoloji ve kentleşme, çocuklarımızı ev ile okul arasında hapsetmiş durumda. Oyun alanları, parklar, yeşil alanlar birer birer yok oluyor. Çalışan ebeveynler, akşamları eve yorgun geliyorlar ve çocuklarına ilgi gösterecek zaman ve enerjiye sahip değiller. İlgisiz kalan çocuklar için bağımlılık yaratan bilgisayar oyunları, pek çok zararına rağmen kolay ulaşılan bir liman.
Çocuklar Oyunla Öğrenir
ERA Kolejleri’nden sınıf öğretmeni ve eğitim yönetimi uzmanı Füsun İkizoğlu, çocuk gelişimi için oyunun yemek ya da uyku kadar değerli olduğunu belirtiyor. Deneyimli eğitimci, oyunun yararlarını şu sözlerle açıklıyor: “Öğrenme, çocukta oyunla gerçekleşir. Ona cazip gelen, olayın içine katılan çocuk bu sayede kendine düşen hisseyi alacaktır. Çocuk, oyunda kurallarla tanışır. Çocukların kurallara uyması, bir takım görev ve sorumlulukları yerine getirmesi, her istediğinin anında olamayacağını anlaması, başarının yanı sıra başarısızlığı da kabullenmeyi ve başaranı takdir etmeyi öğrenmesi gerekir.
Çocuk oyunlarla büyür. Oyunların çocuklarda fiziksel, zihinsel, sosyal ve psikolojik gelişime katkıda bulunduğu araştırmalarla kanıtlanmıştır. Örneğin en sevilen oyunlardan ‘top oyunu’ çocuğun kas gelişimine yardımcı olur. Öte yandan çocuğun herhangi bir sayı alabildiğini, bir şeyi başarabildiğini görmesi, özgüvenini geliştirebilmesi için çok önemlidir. ‘Evcilik oyunları’ büyükleri taklit ederek, olumlu kişilik özelliklerini pekiştirmeye yardım eder. Böylece çocuk, farklı rollerin görev ve sorumluluklarını keşfeder; sorun çözme yöntemleri geliştirir. Oyunlar sayesinde duygularını, hayallerini dile getirir. Arkadaşlığı, kardeşliği, sevgiyi, saygıyı ve paylaşmayı öğrenip bencillikten uzaklaşır. Rekabeti sevecen duygularla yapabilme yeteneği de en çok arkadaşlarla ve oyunlarla gelişir.
Oyunlar ve Oyuncaklar Değişti
Yapılan araştırmalar, 3-10 yaş aralığındaki çocuklara yönelik oyun ve oyuncakların tamamen farklılaştığını göstermekte. Günümüzde çocuklar henüz bebek denecek yaşta, henüz okuma yazma bile öğrenmeden ellerinde telefon, tablet ya da oyun konsolları ile internetten oyun indirebiliyorlar. Hatta bu oyunları cihazlara kendi başlarına kurabiliyorlar. Çocukların teknolojiye hakim olması ebeveynleri mutlu ederken, gelişimleri için çocuk oyunlarının sağladığı yararlardan mahrum kalmaları ise gözden kaçıyor. Çocuklar da oyuncaklara eskisi kadar ilgi duymuyor ve küçük yaştan itibaren çoğunlukla bilgisayar oyunları ile vakit geçiriyorlar. Bu durum, çocuklarda bedensel ve zihinsel gelişimi olumsuz yönde etkiliyor. Asosyallik, kendini sözlerle iyi ifade edememek, sabırsızlık ve saldırganlık eğilimi, bilgisayar ile aşırı zaman geçiren çocuklarda sıkça gördüğümüz olumsuz özellikler…
Teknoloji sayesinde hayatımızda bir çok şey değişiyor, oyunların da değişmesi olağandır. Çocukların hayatında büyük yer kaplayan bilgisayarlar, ailelerin kontrolü altında oyun aracı olarak kullanılırsa eğitimlerine olumlu katkıda bulunabilir. Öte yandan sosyal ve fiziksel gelişim için oyunların önemli bir araç olduğunu da unutmamak gerekiyor. Bırakalım çocuklar evde, okulda, sokakta çocukluklarını yaşasınlar. Atlayıp zıplayarak koşup oynayarak…”
Oyunun Tadını Çıkartabilmesi İçin…
•Çocuğunuzla oyun oynamak aranızdaki iletişimi güçlendirir. Her gün en az yarım saat “birlikte” oyun oynamaya özen gösterin. •Çocuğunuzun arkadaş edinip yaşıtlarıyla vakit geçirebilmesi için olanaklar yaratın.
•Evinize en yakın parka gitmek veya oyun gruplarına katılmak arkadaş edinmesine yardım edecektir.
•Oyun herşeyden önce eğlenceli olmalı. Oyunlar, oyuncaklar icat etmesine, yaratıcılığını sergilemesine izin verin. Fiziksel ya da zihinsel efor harcaması da gelişimi için yararlı olacaktır.
•Oyun aynı zamanda çocuğun kendini yansıtma biçimidir. Oyunlarda tekrar eden temalar varsa bunların üzerinde durmak gerekir. Tekrarlanan şiddete yatkınlık, karamsarlık, öfke gibi duygular izlenmelidir.
|