Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetini yayımladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, iktisadi faaliyetin ılımlı ve istikrarlı büyüme eğilimini koruduğu belirtilerek, "Temmuz ayı ortasında yaşanan yurt içi gelişmeler bu eğilimde kısa vadeli bir duraklamaya neden olabilecektir" ifadesi kullanıldı.
Kurulun, 23 Ağustos 2016 tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı toplantı özetinde, temmuz ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1,16 artarak yıllık tüketici enflasyonunun 1,15 puan yükselişle yüzde 8,79 olduğu anımsatıldı.
Temmuz ayı PPK özetinde ifade edildiği üzere, bu gelişmede işlenmemiş gıda ve tütün ürünleri fiyatlarının belirleyici olduğu belirtilen özette, "Bu dönemde, çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonları ve ana eğilimleri yatay bir seyir izlemiştir." açıklamasına yer verildi.
Özette, gıda ve alkolsüz içecekler grubunun yıllık enflasyonunun son iki ayda belirgin bir oranda artarak yüzde 9,69’a yükseldiği hatırlatılarak, bu gelişmede taze meyve ve sebze grubunun etkili olduğu, taze meyve ve sebze dışında kalan gıda kalemlerinde yıllık enflasyonun gerilediği vurgulandı.
Tarım fiyatlarında da benzer bir eğilim gözlenmesinin, gıda enflasyonunda bu dönemki yükselişin üretici fiyatlarından kaynaklandığını gösterdiği aktarılan özette, "Diğer taraftan, ağustos ayına dair öncü göstergeler işlenmemiş gıda enflasyonunda aşağı yönlü bir düzeltmeye işaret etmektedir. Enerji fiyatları temmuz ayında uluslararası petrol fiyatlarındaki gerilemeyle yüzde 0,40 oranında azalmıştır. Böylece enerji grubu yıllık enflasyonu yüzde 2,40 ile düşük seyrini sürdürmüştür." ifadelerine yer verildi.
Özette, hizmet fiyatlarının temmuz ayında yüzde 1,07 arttığı ve grup yıllık enflasyonunun 0,30 puan yükselerek yüzde 8,55 olduğuna işaret edilerek, şunlar kaydedildi:
"Bu dönemde yıllık enflasyon, ulaştırma ve haberleşme hizmetlerinde yükselmiş, diğer alt gruplarda ise belirgin bir değişim kaydetmemiştir. Lokanta ve oteller grubunda da gıda enflasyonundaki seyir paralelinde yüksek bir aylık artış gözlenmiştir. Buna karşılık, bir süredir yüksek seyreden kiraların aylık artış hızı Temmuz ayında bir miktar yavaşlamıştır. Sonuç olarak, Temmuz ayında hizmet grubu ana eğiliminde bir yükseliş gözlenmiştir. Birim iş gücü maliyetlerinde yılın ilk çeyreğinde gözlenen güçlü artışın yanında tüketici enflasyonunda uzunca bir süredir gözlenen yüksek seyir dâhilinde güçlenen katılıkların hizmet enflasyonunu olumsuz yönde etkilediği değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, iktisadi faaliyette son dönemde gözlenen yavaşlamanın hizmet enflasyonunu sınırlama potansiyeli de bulunmaktadır."
"Çekirdek enflasyonun kademeli düşüşünü sürdürmesi beklenmektedir"
Temel mal grubu yıllık enflasyonunun temmuz ayında 0,31 puan azalarak yüzde 8,82 olduğu anımsatılan özette, yıllık enflasyondaki bu düşüşü dayanıklı malların sürüklediği dile getirildi. Bu dönemde mobilya dışında kalan dayanıklı mal fiyatlarında olumlu bir görünüm kaydedildiğine dikkatin çekildiği özette, şu değerlendirmelere yer verildi:
"Yılbaşından bu yana iş gücü kaynaklı maliyet baskılarının hissedildiği mobilya grubunda ise ilk 7 aydaki birikimli fiyat artışı yüzde 8’e ulaşmıştır. Temmuz ayında temel mal grubu ana eğiliminde bir yavaşlama gözlenmiştir. Ancak, yakın dönemde Türk lirasında kaydedilen değer kaybının kısa vadede temel mal enflasyonunu bir miktar olumsuz etkilemesi beklenmektedir. Buna karşın, döviz kurlarının birikimli etkisinin azalmasıyla temel mal grubunda yıllık enflasyonun önümüzdeki dönemde yavaşlamaya devam edeceği öngörülmektedir. Özetle, geçtiğimiz iki ayda tüketici enflasyonu işlenmemiş gıda fiyatlarına bağlı olarak belirgin olarak yükselmiştir. Buna ek olarak Temmuz ayında tütün ürünleri fiyatlarında da yüksek bir artış kaydedilmiştir. Bu artışın etkisi, daha sınırlı olmakla birlikte, Ağustos ayında da hissedilecektir. Kurul son aylarda belirgin artışlar gösteren işlenmemiş gıda fiyatlarının kısa vadede aşağı yönlü bir düzeltme yapabileceğini öngörmektedir. Çekirdek enflasyonun ise kademeli düşüşünü sürdürmesi beklenmektedir."
Özette, 2016 yılı ikinci çeyreğine ilişkin verilerin iktisadi faaliyetteki artış eğiliminin bir miktar yavaşlayarak da olsa devam ettiğine işaret edilerek, "Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi haziran ayında mayıs ayına göre yüzde 1,4 gerilemiştir. Böylece üretim, ilk çeyrekteki yüzde 1,4 oranındaki kuvvetli dönemlik artışın ardından ikinci çeyrekte yüzde 0,6 azalmıştır. Altın hariç ihracattaki olumlu seyre karşın, ithalat talebindeki artış ve turizm gelirlerindeki kaybın belirginleşmesiyle net ihracatın büyümeye olumsuz katkısı sürmüştür." denildi.
Harcama tarafına dair verilerin ikinci çeyrekte nihai yurt içi talepte ılımlı bir seyre işaret ettiği aktarılan özette, bu dönemde, tüketim mallarının üretiminin bir önceki çeyreğe göre gerilerken, yatırım mallarında üretimin yatay seyrettiği belirtildi.
Özette, perakende ticaret satış endeksinin de yataya yakın bir seyir izleyerek ilk çeyreğe kıyasla yavaşlama sinyali verdiği kaydedilerek, "Üçüncü çeyreğe ilişkin veriler özel kesim talebinin ilk yarıya kıyasla daha zayıf bir seyir izleyebileceğine işaret etmektedir. Nitekim temmuz ayı otomobil, beyaz eşya ve hafif ticari araç satışlarında düşüşler gözlenmiş; iş gücü piyasasına ilişkin yeni iş ilanı ve PMI istihdam verileri de yavaşlama eğilimini teyit etmiştir." bilgisine yer verildi.
Turizm sektöründeki gelişmelerin cari denge üzerinde kısa süreli olumsuz bir etki yapmasının beklenmekle beraber, dış ticaret hadlerindeki gelişmelerin gecikmeli etkileri ve tüketici kredilerinin ılımlı seyrinin cari dengedeki iyileşmeyi desteklediği aktarılan özette, şunlar kaydedildi:
"Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürmektedir. Ayrıca, jeopolitik risklerin sürmesine karşın dış piyasalarda pazar değiştirme esnekliği ihracatı desteklemeye devam etmektedir. Diğer taraftan, emtia fiyatlarının cari açık üzerindeki olumlu etkisinin önümüzdeki dönemlerde kademeli olarak azalması beklenmektedir. 2016 yılı mayıs döneminde mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranları bir önceki döneme göre artış kaydetmiştir. Bu dönemde, tarım dışı istihdam artışının yavaşlaması işsizlik oranlarının yükselmesinde rol oynamıştır. Uzun bir süredir artış eğilimi gösteren inşaat istihdamı sınırlı bir oranda azalmış, mart-nisan dönemlerinde toparlanan sanayi istihdamı yatay seyretmiş, hizmetler istihdamı ise geçen dönemlere kıyasla sınırlı bir oranda artmıştır. SGK verileri, turizm sektöründeki zayıflamanın istihdama yansımaya başladığına işaret etmektedir. Öncü göstergeler, kısa vadede istihdam artış hızında yavaşlamaya işaret etmektedir."
Özette, iktisadi faaliyetin ılımlı ve istikrarlı büyüme eğilimini koruduğu vurgulanarak, temmuz ayı ortasında yaşanan yurt içi gelişmelerin bu eğilimde kısa vadeli bir duraklamaya neden olabileceği dile getirildi. Ancak alınan tedbirlerin piyasalar üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlamasıyla birlikte bu durumun kalıcı bir eğilime dönüşmeyeceği değerlendirilen özette, "Öte yandan, turizm gelirlerindeki düşüşün özellikle yılın üçüncü çeyreğinde cari açıktaki iyileşmeyi, istihdam artışını ve büyümeyi sınırlayacağı tahmin edilmektedir." denildi.
|