Ekonomi Bakanı Zeybekci, Türkiye'nin yılın ikinci çeyreğinde AB üyesi 16 ülkeden daha hızlı büyüdüğünü açıkladı.Zeybekci, yazılı açıklamasında, 2016 yılı ikinci çeyrek ekonomik büyüme verilerini değerlendirdi. Türkiye'nin yılın ilk çeyreğinde yüzde 4,7 büyüdüğünü hatırlatan Zeybekci, ikinci çeyrekteki yüzde 3,1 büyümenin, ülkenin son 13 yıldır geçirdiği dönüşümün ne kadar sağlam bir ekonomik temele sahip olduğuna işaret ettiğini belirtti.
Son 27 çeyrektir kesintisiz büyüyen Türkiye'nin bu başarısının, reform politikaları, makroekonomik hedefler ve ihracatçıların, sanayicilerin, girişimcilerin imzasıyla tescillendiğini vurgulayan Zeybekçi, şöyle devam etti:
"Türkiye yılın ikinci çeyreği itibarıyla, resmi verisi açıklanmış AB üyesi 16 ülkeden daha hızlı büyüdü. Ülkemiz adı geçen dönemde hem AB ortalamasının (yüzde 2) hem de Avro Bölgesi ortalamasının (yüzde 2,2) üzerinde büyümüştür. Benzer şekilde ekonomimiz G7 ülkeleri (yüzde 1,7) ile OECD ortalamasının (yüzde 1,6) oldukça üzerinde bir performans ortaya koymuştur. Henüz tüm ülkelerin rakamları kesinleşmemekle birlikte, öncül veriler ışığında ülkemiz, G20 ülkeleri arasında da mukayeseli olarak güçlü bir büyüme oranı yakalamış konumdadır. İkinci çeyrek itibarıyla Türkiye, ABD (yüzde 1,2), Japonya (yüzde 0,2), İngiltere (yüzde 0,4), Fransa (yüzde 2) ve Meksika (yüzde 2,5) gibi G20 ülkelerinden daha iyi bir performans gösterdi. Bu görünüm itibarıyla ülkemiz, politika yapıcıların 'daha süratli bir büyümeye neden ulaşamıyoruz' diye tartıştığı G20 gibi itibarlı bir platform içerisindeki ekonomik büyüme lokomotifinin başında yer almaktadır."
"Büyümenin itici gücü iç talep"
Zeybekci, 2016 yılında net ihracatın büyümeye katkısının negatif seyretmeye devam ettiğini, yılın ikinci çeyreğinde bilhassa hizmet ihracatındaki gerileme ve ithalat rakamlarındaki belirgin artışın, net ihracattan kaynaklanan negatif katkının ana unsurları olduğuna işaret etti. Zeybekci, ikinci çeyrekteki büyümenin temel itici gücünün iç talep olduğunun altını çizerek, büyümeye iç talebin toplam katkısının 5,03 puan olarak gerçekleştiğini, yılın ilk yarısında ise iç talebin büyümeye yaptığı katkının 5,53 puan olduğunu bildirdi. Yılın ikinci çeyreğinde imalat ve hizmetler ana sektörlerinde de büyüme kaydedildiğine değinen Zeybekci, sabit fiyatlarla sanayi sektörünün yüzde 3,9 ve hizmetler sektörünün de yüzde 3,6 büyüdüğünü anımsattı.
Nihat Zeybekci, "İçinde bulunduğumuz konjonktür itibarıyla hem Türkiye için hem de dünya için dikkate alınması gereken tehdit unsurları mevcuttur. Küresel ekonomi ile sıkı sıkıya entegre olmuş tüm ülkeler, hem jeopolitik bazdaki siyasi gerginliklerden, hem de ekonomi alanındaki açmazlardan doğrudan etkilenmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomiyi her türlü risk unsuruna karşı sapasağlam ayakta tutacak yapısal çözümler üretmeye odaklandıklarına işaret eden Zeybekci, 65. Hükümet'in de uzun dönemli politika vizyonunun bu doğrultuda olduğunu belirtti.
Ekonomi Bakanı Zeybekci, şu anki büyüme dinamizminin tüketim kanalından beslendiğine dikkati çekerek, bunu daha fazla ihracat, üretim ve yatırım esasına oturtmak için reformist bir yaklaşımla politikaları kurguladıklarını kaydetti. Daha esnek koşullara sahip, yatırımcı ve ihracatçıların ihtiyaçlarını karşılayan, kalkınma ivmesini hızlandıran, üretim yapısındaki dönüşüme katkı sunan, katma değeri artıran ve ihracat gelişimine destek olacak düzenlemeler yaptıklarına değinen Zeybekci, Türkiye'nin birçok yapısal sorununa en uygun reformlarla cevap vererek, büyümenin sürdürülebilir kılınması için gerekli her türlü tedbiri hayata geçirdiklerini belirtti.ikinci çeyrek ekonomik büyüme verilerini değerlendirdi. Türkiye'nin yılın ilk çeyreğinde yüzde 4,7 büyüdüğünü hatırlatan Zeybekci, ikinci çeyrekteki yüzde 3,1 büyümenin, ülkenin son 13 yıldır geçirdiği dönüşümün ne kadar sağlam bir ekonomik temele sahip olduğuna işaret ettiğini belirtti.
Son 27 çeyrektir kesintisiz büyüyen Türkiye'nin bu başarısının, reform politikaları, makroekonomik hedefler ve ihracatçıların, sanayicilerin, girişimcilerin imzasıyla tescillendiğini vurgulayan Zeybekçi, şöyle devam etti:
"Türkiye yılın ikinci çeyreği itibarıyla, resmi verisi açıklanmış AB üyesi 16 ülkeden daha hızlı büyüdü. Ülkemiz adı geçen dönemde hem AB ortalamasının (yüzde 2) hem de Avro Bölgesi ortalamasının (yüzde 2,2) üzerinde büyümüştür. Benzer şekilde ekonomimiz G7 ülkeleri (yüzde 1,7) ile OECD ortalamasının (yüzde 1,6) oldukça üzerinde bir performans ortaya koymuştur. Henüz tüm ülkelerin rakamları kesinleşmemekle birlikte, öncül veriler ışığında ülkemiz, G20 ülkeleri arasında da mukayeseli olarak güçlü bir büyüme oranı yakalamış konumdadır. İkinci çeyrek itibarıyla Türkiye, ABD (yüzde 1,2), Japonya (yüzde 0,2), İngiltere (yüzde 0,4), Fransa (yüzde 2) ve Meksika (yüzde 2,5) gibi G20 ülkelerinden daha iyi bir performans gösterdi. Bu görünüm itibarıyla ülkemiz, politika yapıcıların 'daha süratli bir büyümeye neden ulaşamıyoruz' diye tartıştığı G20 gibi itibarlı bir platform içerisindeki ekonomik büyüme lokomotifinin başında yer almaktadır."
"Büyümenin itici gücü iç talep"
Zeybekci, 2016 yılında net ihracatın büyümeye katkısının negatif seyretmeye devam ettiğini, yılın ikinci çeyreğinde bilhassa hizmet ihracatındaki gerileme ve ithalat rakamlarındaki belirgin artışın, net ihracattan kaynaklanan negatif katkının ana unsurları olduğuna işaret etti. Zeybekci, ikinci çeyrekteki büyümenin temel itici gücünün iç talep olduğunun altını çizerek, büyümeye iç talebin toplam katkısının 5,03 puan olarak gerçekleştiğini, yılın ilk yarısında ise iç talebin büyümeye yaptığı katkının 5,53 puan olduğunu bildirdi. Yılın ikinci çeyreğinde imalat ve hizmetler ana sektörlerinde de büyüme kaydedildiğine değinen Zeybekci, sabit fiyatlarla sanayi sektörünün yüzde 3,9 ve hizmetler sektörünün de yüzde 3,6 büyüdüğünü anımsattı.
Nihat Zeybekci, "İçinde bulunduğumuz konjonktür itibarıyla hem Türkiye için hem de dünya için dikkate alınması gereken tehdit unsurları mevcuttur. Küresel ekonomi ile sıkı sıkıya entegre olmuş tüm ülkeler, hem jeopolitik bazdaki siyasi gerginliklerden, hem de ekonomi alanındaki açmazlardan doğrudan etkilenmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomiyi her türlü risk unsuruna karşı sapasağlam ayakta tutacak yapısal çözümler üretmeye odaklandıklarına işaret eden Zeybekci, 65. Hükümet'in de uzun dönemli politika vizyonunun bu doğrultuda olduğunu belirtti.
Ekonomi Bakanı Zeybekci, şu anki büyüme dinamizminin tüketim kanalından beslendiğine dikkati çekerek, bunu daha fazla ihracat, üretim ve yatırım esasına oturtmak için reformist bir yaklaşımla politikaları kurguladıklarını kaydetti. Daha esnek koşullara sahip, yatırımcı ve ihracatçıların ihtiyaçlarını karşılayan, kalkınma ivmesini hızlandıran, üretim yapısındaki dönüşüme katkı sunan, katma değeri artıran ve ihracat gelişimine destek olacak düzenlemeler yaptıklarına değinen Zeybekci, Türkiye'nin birçok yapısal sorununa en uygun reformlarla cevap vererek, büyümenin sürdürülebilir kılınması için gerekli her türlü tedbiri hayata geçirdiklerini belirtti.
|