Kurtulmuş, Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu düşürmesini "tamamen siyasi içerikli bir değerlendirme" olarak niteledi. İkinci FETÖ kalkışması iddiaları için Kurtulmuş, "Halkı endişeye sevk etmek doğru değil" dedi.
 
     Türkiye'nin AB ile ilave fasıllar açılmasından yana olduğunu vurgulayan Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'un açıklamalarından öne çıkanlar:
 
     - "Türkiye’nin AB ile ilişkilerinde 15 Temmuz sonrasında önemli bir safhaya girildi. Birçok AB ülkesinden bu darbeye karşı Türkiye halkının yanında yer almak gibi fazla istekli tavır ortaya çıkmadı."
 
     -"AB’deki çeşitli ülkelerinde ziyaretleri ve bizim ziyaretlerimiz karşısında darbeye karşı sessiz kalma durumunun Türkiye demokrasisine sahip çıkan görüşlerini daha sık duymaya başlıyoruz."
 
     -"Türkiye-AB ilişkileri sadece göçmen sorunu olarak ele alınacak bir konu değildir. Bu ilişki ne yönde devam ederse etsin ilişkilerin son derece kapsamlı olduğunu belirtmek isterim. Ayrıca göçmen ve vize serbestisi meselesi ve geri kabul anlaşmasını yakından takip etmekte ve birbirinden ayrılmak nitelikte olduğunu kabul etmektedir Türkiye. Asla birini öne alıp diğerlerini gerileyecek bir yaklaşımı kabul etmeyeceğiz. Özellikle 23 ve 24. fasıllar konusunda Türkiye’nin çekineceği bir durum yoktur. Bunlarında açılmasını arzu ettiğimiz ifade etmek isteriz."

"TAMAMEN SİYASİ"
 
     Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu düşürmesiyle ilgili açıklamalar da yapan Kurtulmuş, kararı "tamamen siyasi içerikli bir değerlendirme" olarak niteledi.
 
     Kurtulmuş; "Bakanlar Kurulu'nda gündeme gelen konulardan bir tanesi Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu indirmesi ve görünümünü de durağana çevirmesidir. Lafı hiç dolandırmadan şunu çok net söylemek isterim; Moody's'in yapmış olduğu bu değerlendirme tamamıyla siyasi içerikli bir değerlendirmedir. Bu değerlendirmenin zaten metnine de baktığınız zaman birçok noktada siyasi içerikli analizler yer almaktadır.

      Ancak bizim anlamakta zorluk çektiğimiz husus, 21 Eylül günü Moody's'in analistlerinin yapmış olduğu analizde ortaya koydukları perspektif nasıl oldu da iki gün içinde tam tersi bir noktaya evrildi. 15 Temmuz’dan sonra bir hafta içerisinde göstergelerde olumsuzluklar ortaya çıktı.

      Bunun en yüksek noktası da 18 Temmuz günüdür. Darbe sonrasında Türkiye ekonomisi için ciddi sorunlar mevcuttu. Ama Türkiye ekonomisinin iyi yönetilmesi, halkımızın sadece tankların önüne geçmek değil ekonomiye olan güvenini göstermek açısından döviz bozdurup onu TL’ye çevirmesiyle ortaya çıkan tablo darbecilerin yapmaya çalıştığı ekonomide olumsuz imajın ortaya çıkmamasına neden oldu." dedi.
 
     Darbe girişimi sonrası ekonomide tehlike olduğuna ama değiştiğine dikkat çeken Kurtulmuş, ileri bakarak 15 Temmuz'un etkilerini sileceklerini, Türkiye ekonomisinin kararlılıkla yoluna devam ettiğini söyledi.
 
     Kurtulmuş, böyle negatif bir açıklamanın özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ABD ziyaretinde dış yatırımcılarla çok olumlu geçen görüşmelerinin ertesinde olmasının da manidar olduğunu söyledi.