Rusya’ya ziyarette bulunan Avrasya Yerel Yönetimler Birliği Genel Başkanı Hasan Cengiz ve Avrasya Yerel Yönetimler Birliği Üyesi Ahmet Tunç ve beraberindeki heyet Moskova’da Rusya Dış Politika Danışmanı ve Rusya Federasyon Başkanı Vladimir Putin’in Özel Temsilcisi Aleksandr Dugin ile bir araya geldi.
'UÇAĞI DÜŞÜRENLER CUNTAYDI'
Cengiz, uçak düşürme olayının provokatif bir eylem olduğunu, olaydan bir gün sonra bildiklerini ancak Ocak ayında kendilerine gelen Türk Hava Kuvvetleri’nden bir grubun sunduğu belgeler ile olaydan tam emin olduklarını söyledi. Bu belgeleri devletin önemli birimleri ile paylaştıklarını ve aynı zamanda Aleksandr Dugin’in de Türkiye ziyareti sırasında kendisine ilettiklerini ve Dugin’in de bunu Rusya yönetimi le paylaştığını söyledi.
14 TEMMUZ'DA UYARDI: ORDUDA HAREKETLİLİK VAR
Cengiz Dugin'in Türkiye'yi uyardığını belirterek, şunları söyledi;
Yine Sayın Dugin’i 14 Temmuz’da Avrasya Yerel Yönetimler Birliği’nin özel davetlisi olarak Türkiye’ye davet ettik. Darbeden, yani ihanet gecesinden bir gün önce. O zaman da Sayın Dugin, şunu diyordu, ‘Sizin ordunun içerisinde bir hareketlilik söz konusu’... Türkiye’nin artık bir karar verme aşamasına geldiğini, bir tercih yapmak zorunda olduğunu, bunun üzerine gidilmesi gerektiğini söyledi böyle özel bir toplantıda. 14 Temmuz’da da bunu söyledi, 15 Temmuz günü Moskova’ya dönmek için çıktı. Yani Sayın Dugin uçağa bindiğinde darbe başlamıştı."
'ERDOĞAN'IN KARARI OLMADIĞI MART AYINDA ANLAŞILDI'
Olayın hemen ardından Aralık 2015’in başından itibaren üst düzey Türk askeri heyetlerin Rusya’ya geldiğini söyleyen Dugin ise, ilk olarak bunu onlardan duyduğunu ancak ellerinde kanıt olmadığını belirterek bu ziyaretin pek dillendirilmediğini söyledi. Dugin, şöyle devam etti:
"Askeri meslektaşlarımızın uçağın başka güçler tarafından vurulduğuna dair kanıtları yoktu. Türkiye İstihbarat Servisi’nin üst düzey yetkilileri, generalleri Erdoğan’ın uçağı vurma talimatını vermediğini söylediler ve stratejik teknolojik açıdan birçok argüman söylediler. O zaman bu olayın böyle olduğuna dair kanıtları yoktu.
Daha sonra ikinci kez Mart ayında Hasan Cengiz’in daveti üzerine gerçekleşti. İşte o zaman tamamen başka güçler Erdoğan’a yakın güçler Türk ordusunun içerisinde komplo kurulduğuna ilişkin kanıt sundular. Bunu da yönetimimize yavaş bir şekilde ilettiler. Böylelikle Mart ayında Rusya bunun Erdoğan’ın kararı olmadığını, aksine hem Türk yönetiminde ve Türk ordusunda hem Rusya’ya hem de Erdoğan’a karşı komplo elementi olduğunu biliyordu. Ve tabi ki kimin tarafından böyle bir komplo olduğunu, Rusya ve Türkiye’nin ilişkilerini bozmak kimin için önemli olduğunu anlamak çok kolay."
"ERDOĞAN'IN ÖZRÜ ÇOK ERKEKÇE BİR HAREKETTİ"
Dugin şöyle dedi:
İlk olarak Erdoğan’ın özrü, ki bu çok erkekçe bir hareketti. O kendisini kandırdıklarını itiraf etti ve darbe girişimi bunların boş sözler olmadığını kanıtladı. İlişkilerimizi bozmak isteyenler Erdoğan’ın Rusya tarafına dönmeye başladığını görünce insanların hayatını kaybettiği darbeyi düzenlediler. Daha sonra her şey anlaşılmaya başladı, Türk meslektaşlar FETÖ’nün ne olduğunu biliyorlar. Bu buz dağının sadece tepesi. Rusya ve Türkiye’nin ilişkilerini bozma çabası Fetullah Gülen’den de daha derinde yatıyor, burada başka güçler de var. Putin ve Erdoğan’ın tarihi görüşmesinin ardından yeni bir yola girdik. Türkiye bir kez daha Avrasya önceliğini gözden geçirmeli, Avrupa’da Türkleri beklemiyorlar sizde biliyorsunuz. Türkler için Avrupa kapalı iken Rusya açıktır."
|