Şimdiki çocukların hepsi çok akıllı, bu durum beraberinde ebeveynlerin çocuklarına “zeki, dahi, yetenekli” gibi sıfatları yakıştırmalarına sebep oluyor. Peki, bu ne kadar doğru? Yani her çocuk bu kadar akıllıysa aynı zamanda da zeki mi? TÜZYEV (Türkiye Üstün Zekalılar Yüksel Eğitim Vakfı) Okulları Kurucusu Mehpare Kınık Ustomar: “Teknolojiyi iyi kullanan her çocuk üstün zekalı değildir.” diyor. Peki üstün zekalı olduğunu nasıl anlarız? Bunun için size başlığımızda birkaç soru yönelttim, evet dedikleriniz varsa bu yazı tam da sizin için. Unutmayın, üstün yetenekliler kapasitelerine uygun eğitim almadıkları takdirde hem yetenekleri körelebilir hem de psikolojik olarak sıkıntıya düşebilir.
Üstün zekalı/yetenekli çocuklar için uygun olan okulda eğitim nasıl ilerliyor?
Tüm yetenekli çocuklar bilgiye aç olurlar. Aynı anda pek çok alanda yetenekleri vardır. Hem bilgi açlıklarının doyurulmasına hem de kabiliyetlerinin geliştirilmesine ihtiyaç duyarlar. Bu çocuklar ülkenin en önemli kaynaklarından birisidir, heba edilmemeleri gerekir. Ülkeye faydalı birer birey olarak yetişebilmeleri için yeteneklerine göre yönlendirilmeleri önemlidir. Onlar için en uygun okul proje tabanlı çalışan, problem çözmeye dayalı farklı yöntem ve stratejilerin kullanıldığı ders içerik ve çeşitliliğini geniş bir yelpazede hazırlayan okuldur. Ayrıca bütüncül bir bakış açısına sahip çocuklar oldukları için de dersler disiplinlerarası ilişkilerle belli bir temaya göre işlenmelidir. Okulun öğretmen modeli de öğreten değil, rehber olan, ders konularını zengin, derinleştirerek materyallerle, gezilerle destekleyerek öğrenciye sunan, güler yüzlü, anlayışlı, esprili adil öğretmenler olmalıdır.
Şimdi her anne çocuğu için “çok akıllı ya da dahi” diyor, aslında tüm Z kuşağı çocuklar için bu ve benzer cümleler geçerli, gerçekten dahi olduğunu nasıl anlayabiliriz?
Tüm yetenekli çocukların bir bölümü gerek anne-babaları gerekse öğretmenleri tarafından kolayca fark edilemezler. Hatta bazen yanlış yorumlanabilirler de. Bu çocukların bazıları arkadaşları ya da öğretmenleri tarafından farklı davranışları olan, değişik fikirlere sahip acayip çocuklar olarak da tanımlanabilirler. Üstün zekalı çocukların bir bölümünün tanılaması, teşhis konması zor olmasına karşılık bu çocuklar belirgin bazı özellikleri ile akranlarından ayrılırlar.
Bu özellikler nelerdir?
Üstün yetenekli çocukların çoğunluğunun gösterdiği en belirgin özellik küçük yaşlarda çok geniş sözcük dağarcığına sahip olmalarıdır. Ayrıca oldukça dikkatli gözlem yaparlar. Her şeye karşı meraklı davranışlar sergilerler. Fotografik hafızaları vardır bu çocukların. Örneğin gördükleri bir objeyi en ince ayrıntısına kadar hatırlar sonra da çiziverirler. Dikkatlerini odaklama süreleri diğer yaşıtlarına göre daha fazladır. Sosyal akıl yürütme ve soyut düşünme yetenekleri çok daha erken yaşta gelişmeye başlar. Örneğin, 4 yaşındaki bir çocuk hikaye kitaplarını merakla resimlerine bakarak dinler. Bu yaştaki üstün zekalı bir çocuk ise resimdeki kahramanlar arasındaki ilişkiler, kimler birbirine daha fazla benziyor, kim kimin yavrusu gibi konular ile ilgilenir.
Üstün zekalı çocukların ilgi alanları da diğer yaşıtlarına göre çok daha çeşitli ve geniştir. Bir yandan doğadaki canlılar ile ilgilenirlerken aynı zamanda dünyadaki diller konusuna da ilgi duyabilirler. Bu çocuklar çevrelerine karşı çok iyi gözlemcidirler. Adalet duyguları çok gelişmiştir. Sık sık “Ama haksızlık bu!” derler. Onlar için her şey adil olmalıdır. Lider ruhludurlar. Hep kazanma ve birinci olma ateşiyle yanarlar. Bir grup çocuk içinde oyun kurallarını belirleyip, rolleri dağıtan, herkesi yönlendiren sıkılınca da yeni bir oyuna geçiveren çocuklardan bahsediyoruz.
Bir diğer konu da fiziksel farklılıklarıdır. Tenleri çok hassatır. Pamuklu rahat giysiler severler. Kokuya karşı duyarlıdırlar, koklayarak her şeye iyi ya da kötü diyebilirler. Ritim duyguları gelişmiş, müzik kulakları iyidir. Çok farklı bakış açılarıyla resim çizebilirler, hatta resmini uçaktan bakarak çizdiği hissini verir bizlere. Aynı zamanda çok detaycıdırlar. Unutkanlıkları yok gibidir, bir kere söz verdiniz mi mutlaka yerine getirmelisiniz sözünüzü, yoksa güvenleri derinden sarsılır, kalpleri çok kırılır. (Onların deyimiyle.)
Üstün yetenekli çocukların yönlendirilmemeleri halinde ne gibi riskler söz konusudur?
Üstün yetenekliler kapasitelerine uygun eğitim almadıkları takdirde hem yetenekleri körelebilir hem de psikolojik olarak sıkıntıya düşebilirler. Birçok üstün zekalı çocuk, hiç ders çalışmadan normal bir sınıfta okutulan konuları rahatça anlayabildiğinden ders çalışma alışkanlığı edinemez. Bu da ilerideki akademik başarılarını olumsuz etkiler. Okul ve öğrenmeyle ilgili algıları bozulabilir. Okulu, basit görme, sevmeme hiçbir şey öğrenememe ile yargılayabilirler. Sonunda da “çok sıkıcı” olarak tanımlayıp okulu bırakabilirler. Hayatla başa çıkamayıp madde bağımlılıkları olabilir, öğretmenlerine ve arkadaşlarına şiddet gösterebilirler. Özellikle de kız çocukları potansiyellerini erken yaşta süslü elbiseler makyaj yapma gibi konulara yönelerek gizlerler. Bu çocuklar fark edilmedikleri ya da yeterince destek görmedikleri zaman olumsuz davranışlarıyla dikkat çekmeye çalışırlar. Toplum için risk grubu oluşturabilirler. Üstün yetenekli çocuk tespit edildiği takdirde öğretmeni ona daha zengin bir öğretim imkanı sunmalıdır. Ayrıca ebeveyn, çocuğun diğer yeteneklerini ortaya çıkarıcı spor, resim, müzik, tiyatro gibi faaliyetlerde bulunması için zemin hazırlamalıdır. Böylece çocuğun daha sağlıklı büyümesi sağlanmış olur.
Bu durumda sık karşılaşılan ebeveyn hataları nelerdir?
Bir çocuğun üstün zekalı olması hem aile hem okul hem de diğer çevresel desteğin sağlanmasıyla herhangi bir sorun yaratmaz. Fakat ailesinden ve/veya okuldan eğitimi ve sosyal ortama uyumu için gerekli desteğin verilmemesi durumunda çocukta bir takım psikolojik sorunlar meydana gelebilmektedir. Aileleri tarafından beklentinin çok yüksek olması da çocuklarda mükemmeliyetçiliği artırabilir. Onun daha çok egosal davranıp sosyal yanını zedelemesine sebep verebilir. En önemlileri, sosyal uyum sorunları, davranış problemleri, depresyon, özgüven eksikliğidir. Bu durumda hem çocuk hem de ailesi için bir uzman yardımı gerekli olmaktadır.
|