Anne sütü bebeğinize vereceğiniz en değerli armağandır. Bu sözün altında yatan gerçek; sütünüzün bebeğinize özel üretildiği ve sizin bedeninizin bebeğinizin bedeninin ihtiyaçlarını bilerek ona uygun besinsel öğeleri içeren süt üretmesidir.Uluslararası Emzirme Danışmanı ve KTO Karatay Üniversitesi Ebelik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Güliz Onat, anne sütünün canlı bir doku olduğunun altını çizerken, bilimsel veriler ışığında neden bu kadar özel ve taklit edilemez olduğunu açıklıyor.
“Anne sütü, türe özgüdür”. Bunu hemen hemen anne sütünün faydaları ile ilgili her yazıda okumuşsunuzdur. Peki, “türe özgü” tam anlamıyla ne demektir? Bu yazıda anne sütünün türe özgü oluşunun detayları paylaşılacaktır.
Sadece insan sütü değil aslında tüm memelilerin sütü türe özgüdür. Yani her memeli hayvan, kendi türünden bebeğinin büyümesi ve gelişmesi için gereken tüm maddeleri mükemmel oranlarda içinde bulundurur. Mesela; yavru bir fil her dört günde bir beslenir ve onu soğuktan koruyacak olan yağ tabakasını hızlıca kazanmaya ihtiyacı vardır. Öyleyse, anne filin sütü yüksek oranda yağ içerir. Yavru bir buzağı, çabucak güçlü kaslar elde etmek ve annesi yiyecek bulmak için yuvayı terk ettiğinde, onu sessiz ve güvenli şekilde beklemek için uyumalıdır. Öyleyse inek sütü yüksek oranda protein içerir (protein kasları güçlendirir), özellikle casein türü protein içerir ki, bu da uyku getirici casomorfin adı verilen maddeden zengindir.
İnsan yavrusu doğduğunda yüksek proteini sindirecek karaciğer ve böbreklere sahip değildir ve beyni henüz tam olarak erişmesi gereken büyüklükte değildir. Bu nedenledir ki, anne sütündeki protein miktarı az, fakat beyin gelişimi için en çok ihtiyaç duyulan madde olan laktoz miktarı çoktur.
Anne sütünün yapısı sürekli aynı kalmaz. Süt yapım sürecinin aşamalarına göre (kolostrum, geçiş sütü ve olgun süt salınımına göre bu aşamalar belirlenir) içeriği ve miktarı değişir. Kolostrum, mikroorganizmalara karşı bebeği koruyan Ig A (immünglobulin A)’dan zengindir çünkü bebek ilk doğduğunda dış dünyadaki mikroplarla henüz hiç tanışmamıştır. Bebeğin bu mikroorganizmalardan korunması için, damla damla gelen ama bebeğin “ilk aşısı” niteliğindeki bu ilk sütü alması hayati önem taşır. Ayrıca bu sütün bir damlası 580 kaloridir ve bebeğe verilecek bir damla kolostrum, bebeğin kan şekerinin düşme ihtimalini de önleyecektir. Böylelikle bebeğe mama verilmesinin önüne geçilmiş olacaktır.
Hatta erken doğum yapan annenin süt içeriği ile zamanında doğum yapmış bir annenin süt içeriği bile farklıdır. Çünkü erken doğan bir bebeğin normal büyüme hızına ulaşması için proteine ve enerjiye ihtiyacı vardır. Erken doğum yapmış bir anne, bebeğinin bu gereksinimine mükemmel şekilde cevap vererek, protein, yağ, enerji, sodyum, klor, potasyum, kalsiyum, demir ve magnezyumdan zengin süt salgılar (1).
Hatta annenin meme uçlarında bulunan reseptörlerle, bebeğin tükürüğündeki virüs ve bakteri gibi mikroorganizmaların taramasının yapıldığı ve bebeğin ihtiyacı olan antikorların (mikroorganizmalarla savaşan maddeler) anne tarafından çarçabuk üretilip, süte geçtiği tespit edilmiştir (2,3). Böylelikle hastalık dönemlerinde bile annenin ürettiği sütün içeriği değişir.
Anne sütü, yaşayan bir canlı dokudur ! Her annenin sütü bebeğine özeldir. Bebeği büyüdükçe sütün içeriği de değişecektir. Hiçbir standart besin (mama gibi) bebeğin ihtiyacı olan gereksinimleri mükemmel oranlarda karşılayamaz.
Kaynaklar
1. American Academy of Pediatrics. (1985) Committee on Nutrition: Nutritional needs of low birth weight infants Pediatrics 75:976-986 2. Hassiotou F, Hepworth AR, Metzger P, Tat Lai C, Trengove N, Hartmann PE, Filgueira L. (2013) Maternal and infant infections stimulate a rapid leukocyte response in breastmilk. Clin Transl Immunology 12;2(4):e3. 3. Al-Shehri SS, Knox CL, Liley HG, Cowley DM, Wright JR, Henman MG, Hewavitharana AK, Charles BG, Shaw PN, Sweeney EL, Duley JA. (2015). Breastmilk-Saliva Interactions Boost Innate Immunity by Regulating the Oral Microbiome in Early Infancy. PLoS One 1;10(9):e0135047.
|