İki kase yoğurt, yarım çay kaşığı iyotlu tuz ya da bir derin su balığı 90-120 mikrogram iyot içeriyor. Çocuklarda iyot eksikliği nasıl anlaşılır? Herkesin günlük alması gereken bir iyot miktarı olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Eroğlu Kayacık, “Bu miktar çocuklar için 90-120 mikrogram, yetişkinlerde 150 mikrogram olup, hamile veya emziren kadınlarda 250 mikrograma kadar çıkabiliyor.” diyor. İyotun doğrudan alımının olmadığının besinlerde farklı miktarlarda yer aldığını ifade eden Dr. Özlem Eroğlu Kayacık, “Örneğin iki kase yoğurt, yarım çay kaşığı iyotlu tuz ya da bir derin su balığı 90-120 mikrogram iyot içerir” şeklinde konuşuyor.
NASIL SAPTANIYOR?
İyotun kandaki miktarı gün içinde çok değiştiği için, günlük iyot alımının yeterli olup olmadığı, 24 saatlik idrar atılımı ile ölçülüyor. Dr. Özlem Eroğlu Kayacık, günlük iyot atılımının 150-300 mikrogram olması gerektiğini söyleyerek, “24 saat idrar takibi zor olacağı için idrardaki iyot/kreatinin oranı da tanıda kullanılabilir.” şeklinde konuşuyor.
TİROİD EKSİKLİĞİNE YOL AÇIYOR
Dr. Özlem Eroğlu Kayacık, iyot yetersizliğinin önce bir tiroid bezi rahatsızlığı olan ‘guatr’a, ilerleyen zamanlarda da Hipotiroidi’ye (tiroid eksikliği) neden olabileceğini şöyle açıklıyor: “Vücut yeterli iyot alamayıp kandaki miktarı düşünce, hipofizden salgılanan TSH adlı uyarıcı hormon miktarı artıyor. Tiroid bezi ise, hem TSH'ın uyarıcı etkisi ile hem de tiroidde dolaşan kan miktarını artırıp daha fazla iyot yakalamak için büyümeye başlıyor. Tiroid bezinin bu büyümesiyle 'guatr' oluşuyor. Büyüyen tiroid bezi içinde de zamanla nodüller oluşmaya başlıyor ve tiroid hormonu yapımı azalıyor. Böylece Hipotiroidi ortaya çıkabiliyor.”
İYOTTAN ZENGİN BESİNLER
Evrendeki en önemli iyot kaynağı denizler ve okyanuslar... İyot, denizlerden buharlaşıp yağmurla toprağa düşüyor. İyot içeriği zengin topraktan yetişen sebzelerde iyot miktarının daha yüksek olabileceğine dikkat çeken Dr. Özlem Eroğlu Kayacık, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ancak en yüksek iyot, balıklar ve istiridye, karides, ıstakoz ve deniz yosunları gibi diğer deniz canlılarında bulunuyor.Mezgit, ton balığı gibi derin, tuzlu su balıkları daha fazla iyot içeriyor. Sebzelerden ıspanak, şalgam, pazı, kabak, sarımsak ve kuru fasulyede iyot daha fazlayken, meyvelerden en fazla çilekte bulunuyor. Süt ve süt ürünleri de iyot kaynağı besinler arasında yer alıyor. Günlük iyot ihtiyacının yaklaşık yarısı bir kase yoğurt, yüzde 40’ı bir bardak süt, yüzde 20'si ise bir yumurtadan alınabiliyor.”
İYOTU SADECE TUZDAN ALMAK ŞART DEĞİL
Yaklaşık yarım çay kaşığı iyotlu tuzun günlük ihtiyacı karşıladığını ifade eden Dr. Özlem Eroğlu Kayacık, “Ancak iyot eksikliği olmasın diye tuz alımını artırmak doğru olmaz. İyot ve tuz ihtiyacının diğer besinlerden karşılanması daha doğru olur.” diyor. Ayrıca pişirme ile besinlerdeki iyot oranı azaldığı için besinlerin taze tüketilmesini ve aşırı kaynatma ve kızartmadan uzak durulmasını öneriyor. Dr. Özlem Eroğlu Kayacık, yemeğe tuz atılacaksa, pişip soğuduktan sonra serpmenin daha doğru olduğunu da ekliyor.
KARADENİZ'DE RİSK DAHA FAZLA
Ülkemizde iyot eksikliğine bağlı guatr, en çok Karadeniz bölgesinde görülüyor. Bu bölgedeki fazla yağışlar topraktaki iyotu uzaklaştırıyor. Dr. Özlem Eroğlu Kayacık, iyot eksikliğinin yanı sıra bu bölgede guatrojen gıda tüketiminin fazla olmasının da guatr görülme ihtimalini artırdığını dile getiriyor: “Lahana, karnabahar, brüksel lahanası, şalgam, turp gibi sebzeler tiroid bezinde iyot taşınmasını engelleyerek yalancı iyot eksikliği yapıyor.”
İyot eksikliğine bağlı hipotiroidinin belirtileri:
* Halsizlik, devamlı uyku hali * Dikkat dağınıklığı * Depresyon * Kilo alma * Ciltte kuruluk * Saç dökülmesi * Tırnakların kolay kırılması * Terlemede azalma * Üşüme * İştah azalması * Eklemlerde ağrı * Ellerde uyuşukluk hissi * Kas krampları * Guatr * Tansiyon düşüklüğü/yüksekliği * Çocuklarda boy kısalığı ve zeka geriliği * Kolesterol seviyesinde artış * Çocuk sahibi olamama, düşük yapma * Adet dönemlerinde düzensizlik * Özellikle gözaltları olmak üzere tüm vücutta şişlik, ödem * Bağışıklık sisteminin bozulması.
|