Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Ali Ergün, Dünya Menopoz Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, menopozun kelime anlamı olarak "son adet" anlamına geldiğini aktararak bir kadının bazı yumurtlama bozuklukları dışında, gebelik olmaksızın 6 ay süreyle adet görmemesi durumunda menopoz tanısı konulduğunu söyledi.

     Bir kız çocuğunda, doğuştan yumurtalıklarında belli sayıda yumurta hücresi olduğunu, ergenlikle beraber her adet döneminde belli miktarda tüketildiğini anlatan Ergün, erkeklerde ise devamlı yeni sperm üretildiğini ifade etti. Ergün, yumurtalıklarda yumurta hücresi kalmadığında menopoz gerçekleştiğini dile getirerek bu şekilde kadının belli yaşın üstünde gebe kalmasının doğal olarak engellendiğini bildirdi.

Menopozun, ilaçla öne ya da arkaya alınamayacağına işaret eden Ergün, şöyle devam etti:

     "Türkiye'de menopoz yaşı yaklaşık 49 yaştır ve 40 yaştan önce olursa erken menopoz söz konusudur. Doğal menopozun dışında, ameliyatla yumurtalıkların alınması halinde cerrahi menopozdan söz edilir. Prematür menopoz olacaklar önceden belirlendiğinde, evli olmaları halinde çocuk yapmaları bekar olmaları durumunda ise yumurta dondurma yapılmasını öneriyoruz çünkü geri dönüş yoktur, yumurta hücresi tükendiğinde asla gebelik olmaz." Menopozla birlikte kanda östrojenin en az düzeye indiğine dikkati çeken Ergün, "Dolayısıyla vücudumuzda sadece kadınlık hormonu olmayıp metabolizmada önemli işlevleri olan östrojenin yokluğunda pek çok eksiklik ortaya çıkar." dedi.

Ergün, şunları söyledi:

     "Bunlar kısa, orta ve uzun vadeli olarak üç gruptadır. Kısa vadede, bazen ağır sorunlara dahi yol açan ateş basması, uykusuzluk, sinirlilik, sosyal hayata uyum bozukluğu ve terleme olurken, orta vadede sık idrar yolu iltihapları, idrar kesesinde sarkma, idrar kaçırma, ciltte kırışıklık ve deformite ve beraberlikte ağrı olur. Uzun vadede ise kemik kütle kaybına bağlı olarak kemiklerde kolayca kırılma, kalp-damar hastalıkları ve genital atrofi ve darlık olabilir. Menopozdan önce, östrojenin koruyucu etkisine bağlı olarak kalp damar hastalıklarının sıklığı bir kadına 10 erkek şeklinde iken, menopoz sonrası bu oran süratle eşitlenir. Kemik erimesi de ilk beş yılda en hızlı oranda seyreder."

"Menopoz doğal bir süreçtir"

     Ortalama ömrün seksenlere uzadığını anımsatan Ergün, "Böylece kadınlar, hayatlarının üçte birini östrojenden ve onun faydalı etkilerinden yoksun olarak geçiriyor." dedi. Ergün, bu dönemde kadınların mutlaka hekime başvurarak sürecin iyi geçmesi için tedbirler alması gerektiğini vurgulayarak "Kontrollerde kadınlarda en sık görülen meme kanseri ve en öldürücü kanser olan yumurtalık kanseri taramaları da yapılır. Her kadında takip ve tedavi farklı olabilir. Örneğin, ateş basması, terleme gibi erken dönem belirtileri kimi kadınlarda hiç olmazken, kimilerinde birkaç yıl veya daha uzun, kimilerinde ise ömür boyu olabilir." diye konuştu.

     Menopozda, hiçbir tedavi verilmese de yumurtalık, meme kanseri ve kemik takibi yapılmasının, bu hastalıkların erken dönemde tanısı ve şifa ile tedavi edilebilmesi imkanı sağladığına dikkati çeken Ergün, menopozun bir eksiklik veya bir hastalık hali değil doğal bir süreç olduğunu aktardı.

"Çocukluktan itibaren kemiklere yeterli kalsiyum depolanmalı"

     Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Ateş Karateke de kadınların menopoz dönemini sağlıklı geçirilebilmesi için yıllar öncesinden hazırlık yapmalarının önemli olduğu belirterek "Çocukluk yaşlarından itibaren kemiklerine yeterli kalsiyum depolanmalı ki menopozlu yıllarda kemik erimesi problemi ve kemik kırıkları ile uğraşılmasın, hayatı tehdit eden bu gibi durumlara maruz kalınmasın." uyarısında bulundu. Yaş ilerledikçe kötü huylu yumurtalık, rahim ve meme kanserlerinin görülme sıklığının da arttığını ifade eden Karateke, menopoz döneminde bu hastalıklar açısından da mutlaka taramaların yapılması gerektiğini bildirdi.

Karateke, menopoz döneminde gelişen rahim kanamasının mutlaka araştırılması gerektiğini dile getirerek şunları kaydetti:

     "Bu yaşlarda oluşan karın şişmesi, hazımsızlık, kabızlık, ishal gibi çok spesifik olmayan bulgular ciddiye alınmalı. Bu bulgular, yumurtalık tümörünün ilk bulguları olabilir. Ayrıca, menopozda fiziksel aktivite azaltılmamalı, aksine artırılmalı kilo alımı engellenmeli."