Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, “Yükseköğretime geçiş sınavını yılda birden çok yapacağız. Yükseköğretim Planlama Kurulu'nu kuracağız” dedi. Eğitim alanında yapılması planlanan çalışmalarla ilgili de bilgi veren Bakan Yılmaz, “2002-2003 eğitim yılında derslik sayısı 379 bindi. Bugün 671 binin üstünde. Derslik başına düşen öğrenci sayısı 2002-2003 öğretim yılında ilköğretim 36 iken, bugün 25 Ben 75 kişilik sınıfta okudum. Şimdi herhalde 75 kişilik sınıf yoktur” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz İstanbul Aydın Üniversitesi’nin 2016-2017 eğitim öğretim dönemi açılış törenine katıldı. “Yükseköğretime geçiş sınavlarını yılda birden çok yapacağız” diyen Yılmaz, eğitimde yapılacaklarla ilgili bilgi verdi. Öğretmen sayıları, derslik başına düşen öğrenci sayıları hakkında konuşan Yılmaz, kendisinin 75 kişilik sınıfta okuduğunu bugün derslik başına 25 öğrenci düştüğünü söyledi. Bakan Yılmaz’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
YÜKSEKÖĞRETİM REFORMU HAYATA GEÇECEK
Yükseköğretim reformunu hayata geçireceğiz. Yükseköğretim Kalite Kurulu’nu oluşturacağız. Eğitim öğretimde iç ve dış kalite sistemi olmasını, bağımsız dış değerlendirme kurumları tarafından değerlendirilmesini, bir akreditasyon değerlendirme sistemine sahip olmasını istiyoruz. 5 yılda bir yıl üniversitelerimiz dış değerlendirmeye tabi tutulacak. Mutlaka insan kaynağımızın taleple uyumlu olması lazım, bunu sağlamak için de Yükseköğretim Planlama Kurulu'nu kuracağız. Bütün paydaşlarımızla birlikte. Yükseköğretime geçiş sınavlarını yılda birden çok yapacağız. Üniversitelerin ihtisaslaşmasını destekleyeceğiz.
15 TEMMUZ GELECEK KUŞAKLARA AKTARILMALI
Üniversitelerimize bu akademik yılda geçmiş yıllarda olmayan bir görevin daha düştüğünü düşünüyorum. O da Türk demokrasi tarihinde önemli bir kırılma noktası olan 15 Temmuz Demokrasi ve Özgürlükler Bayramı ruhunun gelecek kuşaklara aktarılmasıdır. Ülkemiz 15 Temmuz’da milli iradeyi, hukuk devletini ve halkımızın sarsılmaz birliğini hedef alan alçak bir darbe girişimine maruz kaldı. Tüm kamu kurumlarında olduğu gibi ordu içinde de örgütlenmiş bir ihanet cuntası darbe girşiminde bulundu. Halkımız, elinde hiçbir silah olmadan sadece yüreklerini ortaya koyarak, bedenlerini siper ederek bir zafer kazandı, bir destan yazdı.
BÜTÇEDEN EN BÜYÜK PAY EĞİTİMDE
Bütçede en büyük payı eğitime ayırdık. 2001 yılında eğitime büteçeden ayrılan kaynak 11 milyar iken, 2017’DE yeni bütçeyi meclise sunduk 122 milyar lira. Bir ülkenin ayırdığı bütçe o ülkede eğitime verdiği değerin apaçık bir göstergesi. Eğitimli insanla ülkenizi daha iyi savunursunuz. 2002-2003 eğitim yılında derslik sayısı 379 bindi. Bugün derslik sayısı 671 binin üstünde. Bu sayı da her gün artıyor. Derslik başına düşen öğrenci sayısı 2002-2003 öğretim yılında ilköğretim 36 iken, bugün 25. Ben 75 kişilik sınıfta okudum. Şimdi heralde 75 kişilik sınıf yoktur. Bir sınıfa girdiğinde öğretmen her öğrenciye bir dakika ayırmak istese öğrenci başına bir dakika düşer mi? 75 kişinin olduğu yerde eğitim veremezdiniz.
1 MİLYON 68 BİN ÖĞRETMEN VAR
Eğitimin en temel unsuru öğretmendir. Derslik olmasın, müfredat olmasın öğretmen varsa ders yapılır. Eğitimin temel taşı öğretmendir. 2002-2003 yılında 492 bin iken öğretmen sayımız bugün 881 bin öğretmenimiz var. Bu rakamlara özel okullarda yer alan 98 bin öğretmenimizi ekleyince toplam öğretmen sayımız 1 milyon 68 bin. Türkiye’nin en büyük ailesiyiz. 2015-2016 eğitim örğetim yılında lisan eğitimi alan 3 milyon 900 binin üzerinde öğrencimiz var. Yükseköğretim alan her öğrencimize ihtiyaç olması halinde yurt imkânı da sağlamak istiyoruz. Bu nedenle 2002 yılında 182 bin öğrenci yurt kapasitemiz varken, bu yıl yurt sayısı 679, öğrenci kapasitesi 544 bin.
EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ
Fırsat eşitliğinde mesafe aldık. Ancak yapacaklarımız var. Bir TEOG sınavımız oldu, orta okuldan liseye geçiş için. Bu sınavda 120 sorunun, 120’sini yapan öğrencilere baktım, fırsat eşitliğini sağladığımızı düşünüyorum. Kimisi istisna diyor ama vereceğim örnekler istisnanın çok ötesinde 120 soruyu çözenlerden birisi Van Erciş’ten. Hiçbir zaman il merkezlerini söylemedim. Bir diğeri Van’ın Edremit ilçesinde, Ağrı Diyadin’den, Muş Varto’dan, Şırnak İdil’den, Tunceli Çemişgezek’ten. Tunceli Çemişgezek’ten TEOG’da birinci olan çocuk şimdi Robert Koleji’nde okuyor. İşte bu fırsat eşitliğidir.
77 BİN DERSLİK YAPACAĞIZ
Okul öncesi eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alacağız. İkili eğitim sistemine de son vermek için 77 bin derslik yapacağız. Mesleki eğitime en çok önem vereceğimiz dönem olacak. Çıraklık eğitimini zorunlu eğitim kapsamına alıyoruz. Çıraklık eğitimine giden öğrencilerimize asgari ücretin 3’te 1’i kadar staj ücreti vereceğiz. Staja gidenin sağlık sigortasını yapacağız, sosyal güvence kapsamına alacağız. Meslek okullarının yönetimine sektör temsilcilerini de katacağız. Yönetimini devralmak istiyorsa devretmeye hazırız. Bize ait değerlerin gelecek kuşaklara aktarılması için değerler eğitimini eğitim öğretim sistemi içerisine alacağız. Yabancı dil eğitimine öncelik vereceğiz. 5’inci sınıfları yabancı dil sınıfları haline getireceğiz.
|