Türk Akciğer Kanseri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ülkü Yılmaz, "Elektronik sigara kesinlikle zararsız değil. İçinde nikotin ve zararlı maddeler bulunuyor" dedi.
TAKD Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ülkü Yılmaz, akciğer kanserinin tüm dünyada ve Türkiye'de en ölümcül kanserler arasında yer aldığını vurgulayarak, "Dünya ve ülkemizde erkeklerde kansere bağlı ölümlerin birinci, kadınlarda dünya verilerine göre ikinci, ülkemiz verilerine göre altıncı sırada ölüm nedenidir." diye konuştu.
Türkiye'de yaklaşık her yıl 30 bin yeni olgu akciğer kanseri tanısı konduğuna dikkati çeken Yılmaz, hastalığın en sık 55-75 yaş grubunda ortaya çıktığını ve yaşla birlikte riskin arttığını söyledi.
Akciğer kanserine genellikle ileri evrede tanı konulabildiğini ifade eden Yılmaz, "Ülkemiz verilerine bakıldığında olguların yüzde 77'sinin lokal ileri ve ileri evre aşamasında tanı aldığı gözlenmektedir. Yüzde 23'lük bölümüne erken evrede tanı konmakta ve bu evrede tanı alan hastada etkin tanı yaklaşımları mümkün olmakta ve sağ kalım oranları da yüksek olmaktadır." ifadelerini kullandı. "Elektronik sigaradan uzak durulmalı"
Doç. Dr. Yılmaz, ölümcül hastalığın en önemli nedeninin sigara olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:
"Doğrudan tütün ve tütün ürünlerinin kullanımının yanı sıra pasif sigara maruziyeti de önemli etmenler arasında. Sigara içen bir kişinin, tüm yaşamı boyunca sigara içmemiş kişiye oranla akciğer kanserine yakalanma oranı 10-30 kat fazla. Ağır sigara içen kişide risk yüzde 30'lara çıkarken, hiç sigara içmeyen kişinin akciğer kanserine yakalanma riski yüzde 1'den daha düşük.
Kanser riski, sigara sayısı, sigara içme süresiyle de yakın ilişkilidir. Bunlara ek olarak sigaraya başlama yaşı, dumanı akciğerlere çekme şiddeti olan inhalasyon derinliği, sigaranın katran ve nikotin içeriği, filtre içerip içermemesi de kanser gelişme riskiyle yakından ilişkilidir. Sigaranın bırakılmasıyla kanser gelişme riski yüzde 20-90 oranında azalıyor. Sigarayı bırakmayı takiben 5'inci yılda risk grafiğinde belirgin bir iniş gözlenirken, 15'inci yıldan sonra yüzde 80-90 risk azalması söz konusu oluyor. Bu riskin sigara içmemiş kişinin grafik özelliğine hiçbir zaman gerilemeyeceği de unutulmamalı."
Sigara ve pipo kullanımının da önemli risk faktörü olduğunun altını çizen Yılmaz, son yıllarda kullanım sıklığı artan elektronik sigaradan da mutlaka uzak durulması gerektiğini söyledi. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Elektronik sigaranın da sigara bırakmada çözüm olmadığını hatta kanser riskini artırdığını bilmek gerekiyor. Elektronik sigaraya erişimin kolay olması, duman gibi üste sinen durumun söz konusu olmaması, çeşitli tadlarla cazip hale gelmesi, kullanıcıların tercih etmelerine yol açıyor.
Oysa, elektronik sigara kesinlikle zararsız değil. Bu sigaraların da içinde nikotin ve zararlı maddeler bulunuyor. Bunlar da akciğer kanseri riskini artırıyor. Bu nedenle kesinlikle elekronik sigara kullanımından da kaçınılmalı." "Nikotini alabilmek için daha derin nefes çekiliyor"
İnce, mentollü ve hafif (light) olarak adlandırılan sigaraların da diğer ürünler gibi zararlı olduğunu vurgulayan Yılmaz, hafif sigara kullananların diğer sigaralarda bulunan nikotin miktarını alabilmek için daha derin nefes çektiğini, nefes sayısını artırdığını ve bu şekilde vücuda olumsuz etkisinin daha yoğun olduğunu söyledi.
Bu kullanımların artmasına paralel olarak sigara kullanım miktarının azalmadığını, kişinin aynı nikotin ihtiyacını karşılamak için o oranda sigara kullandığını kaydeden Doç. Dr. Yılmaz, "Bu tip sigara kullanan kişilerde, akciğer kanserinin tipi değişti. Daha derinde etkili olan tümörler görülmeye başlandı." dedi.
|