PISA 2015’te eğitim paydaşlarıyla yapılan anketler sınav sonuçlarından farklı. Türkiye sınıf tekrarı ve fendeki ders sonrası aktivitelerde iyi bir tablo sergiliyor. Öğrenciler derslerden zevk alıyor ve motivasyonları tam fakat başarılı olamıyorlar. Anketin bir başka sonucu ise devlet okullarının özerkliği çok zayıf ve ekipman yetersiz.
EKONOMİK Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) üç yılda bir hazırladığı Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2015’te matematik, okuma ve fendeki testlerin yanı sıra öğrenci, öğretmen ve okul yöneticileriyle yapılan anket sonuçları da açıklanıyor. Anketlerde ders içerikleri, bilimsel etkinlikler, eğitim teknolojileri gibi alanlarda sorular yöneltiliyor. PISA 2015’te 72 ülke içinde fende 52’nci, matematikte 49’uncu ve okumada 50’nci olan Türkiye, anketlerde birçok alanda olumlu bir tablo sergiliyor.
FEN MERAKI
Ankete göre, Türkiye’de öğrencilerin yüzde 29.7’si ileride fen alanında bir meslekte çalışmayı bekliyor. Bu oran OECD ortalamasında yüzde 24.5. Türkiye her ne kadar PISA 2015’te fende 9 sıra düşse ve hiçbir öğrenci en üst düzeyde performans gösteremese de, bu alanda çalışmak hedefleniyor. “Fen öğrenmekten zevk alma” başlığında; “Fen bilimleriyle ilgili bir şeyler öğrenmeye ilgi duyarım” ifadesine Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 70’i, OECD’de ise yüzde 64’ü katılıyor. Türkiye’dekilerin yüzde 61’i “Fenle ilgili çalışmak beni mutlu eder”, yüzde 62’si “Fenle ilgili okumaktan zevk alırım” derken OECD’de bunlar yüzde 55 ve 52’de kaldı. Öğrencilerin motivasyonları anketinde ise “Fende öğrendiğim birçok şey iş bulmamda yardımcı olacak” ifadesine Türkiye’dekilerin yüzde 71’i, OECD ülkelerindekilerin ise yüzde 61’i katıldı.
EKİPMAN YETERSİZ
İlginç sonuçlardan biri de sınıf tekrarında. Türkiye’de PISA’ya katılan 15 yaş düzeyindeki sınıf tekrarı oranları, öğrencilerle yapılan ankete göre yüzde 10.9 iken, OECD ortalaması yüzde 12.
Okul yöneticileriyle yapılan anketlerde genel olarak OECD ortalamasına yakın sonuçlar çıkıyor. Fakat öğretim araç-gereçleri anketinde okulunda kitap, bilişim teknolojileri ekipmanı, kütüphane veya laboratuvar eksiği olduğunu söyleyen müdürlerin oranı artıyor. Liselerin yüzde 15.8’inde ‘çok fazla’ materyal eksiği var. Bu, OECD’nin yüzde 6.4’lük ortalamasından fazla.
Türkiye’deki öğrenciler, fen bilimi aktivitesi olarak en çok internet sitelerini ziyaret etmeyi tercih ediyor. Yüzde 32 olan bu oranla, Meksika’yla birlikte OECD ülkelerinin en yükseklerinden biri konumuna yerleşiliyor. Bunu yüzde 30 ile televizyonda bilim programları takip ediyor. Üçüncü olarak ise bu alandaki dergi ve makaleleri okumak. Ankette, fen bilimleri alanındaki performansıyla beşinci olan Finlandiya’da bile bu oranlar çok daha geride kalıyor. İskandinav ülkesinde gençlerin sadece yüzde 10’u bu alanla alakalı bir dergi ya da makaleyi düzenli okuyor.
ÖZERKLİK ÇOK ZAYIF
OECD, Eğitime Bir Bakış başta olmak üzere birçok raporda okul özerkliğinin akademik başarıyı geliştirdiğini vurguluyor. Ancak PISA 2015’te okul yöneticileriyle yapılan ankete göre Türkiye, okul özerkliğinde OECD ortalamasının yarısını bile yakalayamıyor. Türkiye’de şehirlerdeki okulların sadece yüzde 30’u özerk bir yapıya sahip, bu kırsal kesimde yüzde 27.1. OECD ortalamasıysa şehirlerde yüzde 72.6. Özel okullarda özerklikse OECD ortalamasını geride bırakıyor. Özellerin ise yüzde 89.4’ü özerk bir yapıya sahip, genel ortalama yüzde 86.7.
Sonuçları meslek liseleri etkiledi
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Anadolu Üniversitesi işbirliğiyle geliştirilen Türkiye’nin ilk yerli zeka ölçeği değerlendirme sistemini (ASİS) bakanlık olarak gelecek dönem 4-12 yaş arasındaki çocuklara uygulayacaklarını açıkladı. Yılmaz, “Her birisi değerli evlatlarımız arasından özel bir eğitime ihtiyacı olanları tespit edip, önümüzdeki yıldan itibaren onlara hak ettiği, bizim de sorumluluğumuz olan eğitimi vermeye başlayacağız” dedi. İstanbul’da yapılan tanıtım toplantısı sonrasında PISA sonuçlarıyla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Yılmaz şunları söyledi: “Fen lisesinden katılan öğrenciler bu sınavdan 534 puan aldı. Bu puan, Estonya ve Japonya’nınkine denk geliyor. Sadece fen lisesi öğrencilerimiz girmiş olsaydı sınava, aldığımız derece dünyada ilk 3 sıradaydı. Fen lisesi öğrencilerimizin dünya ile yarışmada sıkıntısı yok. Sosyal bilimler lisesi öğrencileri 518 puan aldı. Bu, Kore, Yeni Zelanda, Avustralya, İngiltere’den bile önde. Yani bu öğrencilerimizin fen okuryazarlığı dünyanın ilk 10’u arasında. Anadolu lisesi öğrencilerinin puanı 461. Bu; İsrail, Slovakya, Malta, Yunanistan, Şili’nin aldığı puana denk. Fen, sosyal bilimler ve Anadolu liseleri çok önde iken neden 425 puan aldık? Mesleki ve teknik eğitimin kalitesini iyileştirmemiz gerekiyor. Buradan katılanların oranı yüzde 36.4. Bu öğrencilerin aldığı puan 392. Böylece ortalama 534 alan öğrencinin puanı 425’e çekiliyor. Mesleki ve teknik, çok programlı Anadolu liseleri ile çok az olsa da 15 yaşındaki ortaokul öğrencileri de bu sınava katıldı. Mesleki ve teknik liselerde eğitimin kalitesini artırdığımızda PISA ile ilgili sorunumuz kalmayacak diye düşünüyorum.” / Gülseven ÖZKAN
|