|
Üç Diyabet Hastasından Birinin göz Problemi Var! |
|
|
Türk Oftalmoloji Derneği Tıbbi Retina Birimi Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Karaçorlu, Dünya Görme Günü nedeniyle görme problemleri ve şeker hastalığının yol açtığı göz hastalığı ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Görme kaybının oluşmasının nedenlerini açıklayan Karaçorlu, “Dünyadaki en önemli körlük nedenleri ülkelerin gelişmişlik düzeyine göre değişmektedir. Gelişmekte olan, ekonomik olarak zor durumdaki ülkelerde en önemli körlük nedeni, önlenebilir, tedavi edilebilir olmasına rağmen “katarakt”tır. Afrika, Hindistan, Bengladeş gibi ülkelerde hala yüzbinlerce kişi katarakt nedeniyle körlükle karşı karşıyadır. Ülkemizin de içinde bulunduğu gelişmiş ülkelerde ise en önemli körlük nedeni “diabet” yani şeker hastalığıdır. Dünyada yaklaşık 1.35 milyar kişi çeşitli derecelerde görme kaybı yaşamaktadır. Dünyadaki kör nüfusun %82’si 50 yaş üstü kişilerden oluşmaktadır. Konunun üzücü yanı görme kayıplarının % 80’inin doğru tanı, tedavi ve korunma ile önlenebilir oluşudur. 2050 yılında dünyada 115 milyon kişinin kör olması beklenmektedir” dedi. “ŞEKER HASTALIĞI GÖRÜLME SIKLIĞI GITTIKÇE ARTAN BIR HASTALIKTIR” Şeker hastalığının neden görme kaybı oluşturduğu hakkında da bilig veren Karaçorlu, “Diabetik retinopati ya da şeker hastalığına bağlı görme kaybı kan şekeri yüksek seyreden kontrolsüz diabetikler arasında daha sık görülür. Yüksek kan şekeri kılcal kan damarlarını bozar, bu damarların tıkanmasına, kanamalara ve görme tabakasında su toplanması yani ödeme neden olurlar. Şeker hastalığı görülme sıklığı gittikçe artan bir hastalıktır. Uluslararası diabet vakfının verilerine göre günümüzde tanı konulmamışlarla birlikte 415 milyon insanın şeker hastası olduğu düşünülmektedir. Bu olguların 1/3 ünde yani 145 milyonunda diabetik retinopati görülmektedir. Yani her 3 şeker hastasından birinde göz etkilenmektedir. Bu nedenle şeker hastalarının yıllık göz kontrolleri çok çok önemlidir. Hiçbir şikayetleri olmasa dahi yılda bir kez göz hekimi tarafından muayene edilmelerinde büyük yarar bulunmaktadır” ifadelerini kullandı. “415 MILYON OLAN ŞEKER HASTASININ 1/3’ÜNDE GÖZ SORUNU VAR” Şeker hastalığının günümüzde artış gösterdiğini ifade eden Karaçorlu, “Bunun çeşitli nedenleri vardır. Gittikçe daha az hareket eden bir toplum olmamız, yaşam süresinin gittikçe uzaması ve bunlardan da önemlisi gittikçe daha fazla rafine gıda tüketmemiz şeker hastalığı görülme sıklığını arttırmaktadır. Günümüzde 415 milyon olan şeker hastası sayısının 2040 yılında 650 milyona ulaşması beklenmektedir. Ülkemizde şeker hastalığı gittikçe daha sık görülmektedir. Ülkemizde 7 milyon civarında şeker hastası vardır. Bunların yaklaşık 1/3’ünde göz sorunu bulunduğu düşünülürse durumun önemi anlaşılabilir” dedi. “ŞEKER HASTALIĞI YILLIK KONTROLLER VE DÜZENLI KAN ŞEKERI ILE ÖNLENEBILIR” Prof. Dr. Murat Karaçorlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şeker hastası sayımız fazla olduğu için ülkeye olan ekonomik maliyeti de fazladır. İşin ilginç yanı şeker hastalığının ülke ekonomisine getirdiği yükün % 75’i, hastalığın komplikasyonlarının düzeltilmesine bağlıdır. Bu nedenle düzenli kontroller ve şeker hastalığının kontrol altında gitmesi bu yükü azaltacaktır. Şeker hastalığı kılcal damarlarda tıkanıklık ve damar duvar bozukluğu yaptığı için damardan zengin olan göz, böbrek ve sinirleri etkilemektedir. Şekeri düzensiz seyreden bir hastada hem retina yani ağ tabaka kanama ve ödemine bağlı, görme kaybı, böbrek damar tıkanıklığına bağlı böbrek yetmezliği ve sinir etkilenmesine bağlı kas erimeleri ağrılar görülmektedir. Bunların tümü yıllık kontroller ve düzenli kan şekeri ile önlenebilir.” “UYUM VE DÜZENLI TEDAVIDE BAŞARI ORANI YÜZDE 90” Karaçorlu, “2014 yılında ülkemizde yapılan TÜRK-DEM çalışmasına göre şeker hastalarının %71’i kendilerinin göz doktoruna yönlendirilmediklerini söylemişlerdir. Yine şeker hastalığına bağlı retina tutulumu olan hastaların ise % 60’ı göz hekimine ancak bir göz sorunu yaşadıklarında başvurduklarını ifade etmişlerdir. Şeker hastaları göz hekimine başvurduklarında görmeleri ve göz tansiyonları ölçülmekte, şeker hastalığına bağlı kanama olup olmadığı kontrol edilmektedir. Eğer kanama varsa bu durumda gerekirse anjiografi ve göz tomografisi yapılmaktadır. Bunların sonucunda da hastanın kan şekerini daha düzenli takip etmesi istenmekte, gereken hastaya lazer ya da göz içi ilaç tedavisi başlanmaktadır. Hastalar uyum sağladıkları ve tedavileri düzenli yaptırdıkları takdirde başarı oranı % 90’ın üzerindedir. Çok başarılı sonuçlar almaktayız. En önemli test Hemoglobin A1C testi ya da halk arasında 3 aylık test denilen testtir. Bu test hastanın kan şeker gidiş düzeyini hekime gösterir ve çok önemlidir. Bu test sonucunun % 6 civarında tutulması gerekmektedir. Şeker hastalarının düzenli olarak göz doktorlarına yönlendirilmesi, 1. basamak tedavi merkezlerindeki hekimlerin, dahiliye uzmanlarının ve endokrinologların farkındalıklarının artırılması, şeker hastalarının bilinçlendirilmesidir. Bir retina uzmanı olarak şeker hastalarının düzenli takip ve tedavilerini yapıyorum.” şeklinde konuştu.
“DİYABETİ TANI, GÖZÜNÜ KORU” PROJESİ “Derneğimiz şeker hastalığının birey ve ülke için olan önemini en iyi bilen kuruluşlardan birisidir” diyen Karaçorlu, “Bu nedenle Türk Oftalmoloji Derneği, Türkiye Diyabet Vakfı, Türk Diyabet Cemiyeti ve Bayer firması ile birlikte bir sosyal sorumluluk projesi yürütmektedir. Bu projenin amacını özetleyecek olursam; Toplum, şeker hastası ve bu hastalığı takip ve tedavi eden hekimler genelinde diyabetik retinopatiye dair bilinç düzeyini arttırarak şeker hastalarının en az yılda bir kez göz hekimine başvurmasını sağlamaktır” diye konuştu.
|
|
|
|
Sayfayi öner |
Yorum Ekle |
|
Yorumlar(0) |
Oluşturma | 13 Ekim 2017 Cuma 11:18 |
|
|
|
|